Öğrenme güçlüğü; konuşma, dinleme, okuma-yazma, akıl yürütme ve matematik yeteneklerinin kazanılmasıyla birlikte ortaya çıkan bir gelişim bozukluğudur. Günümüzde ilerleyen tıp ve teknoloji doğrultusunda %100 iyileşme sağlanabilen öğrenme güçlüğü, merkezi sinir sistemi işleyişindeki bir bozukluk neticesinde oluşabileceği gibi doğuştan gelen bir sorun da olabilir. İlköğretim ile başlayan öğrenme süreci çocukta var olan öğrenme bozukluğunun gün yüzüne çıkmasına neden olmaktadır.
Öğrenme güçlüğü olan çocuğun zeka seviyesinin yaşıtlarından daha geride olduğu söylenemez. Öğrenme bozukluğu olan çocukların zeka seviyelerinin genellikle normal veya normalin üzerinde olduğu görülmektedir. Öğrenme bozukluğu, zeka seviyesinin bağımsız olarak konuşma, dinleme, okuma, okuduğunu anlama, heceleme, yazma, matematiksel hesaplamalar yapma ve kendini ifade etme gibi durumlarda kendini gösteren gelişimsel bir bozukluktur.
Öğrenme Güçlüğü Belirtileri Nelerdir?
Öğrenme güçlüğü belirtileri kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir. Öğrenme güçlüğünü işaret eden temel belirtilerin yanı sıra dikkat eksikliği ve hiperaktiflik gibi durumlar da öğrenme güçlüğüne eşlik edebilir. Ülkemizde genellikle 1. Veya 2. Sınıfta fark edilen öğrenme güçlüğü kolayca tedavi edilebilir ve %100’e yakın bir iyileşme sağlanabilir.
-İşitsel ve görsel algı problemleri yaşarlar.
-Saati öğrenmede zorlanırlar ve zamanı karıştırırlar.
-Dağınıktırlar.
-Dikkat problemi yaşarlar.
-Zamanı iyi kullanamazlar.
-Düşünmeden davranırlar.
-Zeka düzeyleri normal ve normalin üzerindedir.
-Motor ve göz koordinasyonları zayıftır.
-Dil gelişimleri gecikmiştir.
-Kendilerini ifade etmekte zorlanırlar.
-Bazılarında hiperaktiflik (aşırı hareketlilik) görülürken bazılarında hipoaktiflik (çok yavaş hareket etme) görülür.
-Organizasyon bozuklukları vardır.
-İletişim sorunu yaşarlar.
-Duyusal kusurları yoktur.
-Mantık yürütmede zorluk yaşarlar.
-Sağ-sol ayırt edememe söz konusudur.
Adem Çoruh
İlk Evin Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
Özel Eğitim Alanı Öğretmeni