Dil başlıca iki kısımda incelenir: ALICI DİL ve İFADE EDİCİ DİL Bebekler doğduğunda dil yönünden sadece alıcıdır. Duyduğu sesleri ve konuşanın yüz ifadelerini taklit ederek dilleri gelişir. Zamanla kendilerini ifade etmeye, cümle kurmaya başlarlar. Özellikle yaşamın ilk 4 yılında çocuğa söylenen ninniler, onu güldürerek oynanan sesli oyunlar, hayvan taklitleri, sembolik oyunlar, evcilik oyunları, anlatılan fıkralar,
Öğrenme ve Olgunlaşma: Genel olarak olgunlaşma ve öğrenme ile ilgili öğeler çocuğun ilk dil gelişiminde önemli rol oynarlar. Çocuğun dili akıcı bir şekilde kullanılabilir bir hale gelmesi için belirli bir olgunluk düzeyine gelmesi ve nitelikli bir öğrenme sürecinden geçmesi gerekmektedir. Sağlık: Konuşma insan bedenindeki ses organları aracılığı ile seslerin oluşturulup çıkarılması olup larenks ve ses
Çocuklarda en sık karşılaştığımız dil ve konuşma bozukluklarından biri, harf veya harfleri söyleyememe durumu olarak bilinen sesletim bozukluğudur (örneğin köpek yerine töpet arı yerine ayı denilmesi). Terapi edilmediği zamanlarda yetişkinlikte de devam edebildiğini görmekteyiz. Çoğumuz etrafımızda “/r/” veya “/s/-/z/” seslerini (yetişkin olmasına rağmen) söyleyemeyen bireylerle karşılaşmışızdır. Mutlaka kulağımıza “o biraz peltek konuşur” gibi söylemler çalınmıştır.
FOCUSED STİMULATİON – ODANLANMIŞ UYARIM Odaklanmış Uyarım, anlama ve olası dil üretimini kolaylaştırmak için konuşmada bir kelimeyi veya cümleyi defalarca tekrarlamak hedefleri üzerine kurulu olan bir konuşma terapisi yaklaşımıdır. Odaklanmış Uyarım, çocuğun alıcı ve ifade edici dil üretimini kolaylaştırmak için konuşmada bir kelimeyi veya cümleyi defalarca tekrarlayarak çocuğa konuşma girdisi sağlanan bir konuşma terapisi yaklaşımıdır.
EKOLOLİ Genelde, OSB’li konuşabilen çocuklar, anlamı olmayan kelimeler kullanabilir veya bir sohbet içerisinden bağlam dışı konuşmalar sergileyebilir. Örneğin, sayılarla ilgili olmayan bir konuşmanın ortasında bir ile beş arasında saymaya başlayabilir. Veya bir çocuk sürekli duyduğu kelimeleri tekrarlayabilir ki bu duruma ekololi denir. Örneğin, çocuk aynı soruyu sorarak bir soruya cevap verebilir. Gecikmiş ekololi de ise
Günümüzde çocuklarda en çok ortaya çıkan sorunlardan biridir. Teknolojik aletlerin sürekli çocukların ilgi odağında olmasıyla çocuklarda en çok ortaya çıkan sorunlardan biridir. Uyaran eksikliği, çocukların gelişimsel olarak ilerlemesi için yeterli çevresel ortamların sunulmaması durumudur. Gelişimsel gecikme veya çocuktaki risk durumunun ortaya çıkmasına neden olan çevresel bir faktördür. Çocukların yaşına uygun oyuncak sunulmaması Nesneleri ve çevreyi
Çocukların doğuştan sahip oldukları en önemli reflekslerden biri emme refleksidir. Doğumdan sonraki ilk bir yıl içerisinde normal olarak kabul edilen parmak emme çocukların daha anne karnındayken öğrendikleri bir davranıştır. Zaman içerisinde bazı çocuklarda parmak emme davranışı yaygın bir hale gelebilir. Başparmaklarından sonra ayak parmaklarını, oyuncaklarını, battaniyelerini emmeye başlarlar. Düşünüldüğünün aksine bu davranışın kaynağı çocuğun aç
3-4 Yaş Çocuklarının Genel Özellikleri: Üç yaş çocuğu bedenini rahatlıkla kullanabilen, düzgün konuşan, çevresi ile sözlü iletişim kurabilen, kısa sürelerle de olsa kendi yaşıtlarıyla oynama becerisine sahip bir bireydir. Anne babası ile birlikte olmaktan, onlarla oynamaktan, konuşmaktan zevk alır. Çevresine meraklıdır. Olayların nedenini, nasılını öğrenmek ister. Bu nedenle de kendisi ile konuşulmasından, sorular sorulmasında hoşlanır.
Yaşamın ilk yılı bebeğin anneye her yönüyle bağımlı olduğu bir dönemdir. Çocuk yürümeye ve koşmaya başladığında ise kendi başına hareket etme, bağımsız olma isteği içinde olmasına rağmen anneyi etrafında görmekten, onun yanında olmaktan hoşlanır. Sosyalleşme becerisinin kazanıldığı 3 yaşa kadar çocuklar bir taraftan anneden ayrışmaya çalışırken bir taraftan da bağımlılığı devam ettirirler. 3 yaşa kadar
Asperger Sendromu yaygın gelişimsel bozukluk yelpazesinde yer alan iletişim, sosyal uyum ve sosyal muhakeme becerilerini etkileyen gelişimsel bir bozukluktur. Asperger Sendromlu Çocukların Özellikleri * İletişim: AS’li çocuklar, sözlü ve sözsüz iletişimde güçlük yaşarlar. Konuşulan dili anlamakta özellikle de mecazı anlamakta zorlanırlar. Otistiklerden farklı olarak zamanında konuşmaya başlarlar ancak iletişimleri zayıftır. Konuşmaya başlamada ve sürdürmede yeteneksizdirler.