İLKEVİN Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi

  • Kurumsal
    • Tarihçemiz
    • Marka ve Temel Değerler
    • İstatistikler
    • Yönetim ve İdari Kadro
    • İnsan Kaynakları
  • Eğitim Kadrosu
    • Fizyoterapi Birimi
    • Özel Eğitim Birimi
    • Okul Öncesi ve Çocuk Gelişimi Birimi
    • Sınıf Öğretmenleri Birimi
    • Görme Engelliler Birimi
    • İşitme Engelliler ve Dil Konuşma Birimi
    • Psikolog / PDR Birimi
    • Zihinsel Engelliler Birimi
  • Eğitim Programları
    • Destek Eğitim Programları
      • Zihinsel Engelli Bireyler
      • Bedensel Engelli Bireyler
      • Yaygın Gelişimsel Bozukluklar
      • Özel Öğrenme Güçlüğü
      • Dil ve Konuşma Güçlüğü
      • İşitme Engelli Bireyler
      • Görme Engelli Bireyler
    • Tamamlayıcı Eğitim Programları
      • Ergoterapi
      • Müzik ile Eğitim
      • Uzay Terapisi
      • Aile Eğitimi ve Danışmanlığı
      • Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
      • Hareket Eğitimi
      • Duyu Bütünleme
      • Hidroterapi
    • Yoğun Eğitim Programları
  • Eğitim Teknikleri
    • Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Teknikleri
      • Klasik Masaj
      • Yürüme Analizi
      • Rijit ve Kinezyolojik Bantlama
      • Fizyoterapide Klinik Pilates
      • Kupa Terapisi
      • Refleksoloji
    • Bireysel Eğitim Teknikleri
      • ABA (UDA) Yöntem ve Teknikleri
      • PCDI Erken Eğitim Modeli
      • OÇİDEP
      • ETEÇOM
      • Montessori
      • Küçük Adımlar Erken Eğitim Programı
      • Portage Erken Eğitim Programı
      • Orff Eğitimi
      • Yaratıcı Drama
      • Ses Temelli Okuma-Yazma Eğitimi
      • Cinsel Gelişim ve Cinsellik Eğitimi
      • Braille Alfabesi
      • İşaret Dili
  • Makaleler
  • Etkinlikler
  • İletişim
0
Çarşamba, 13 Şubat 2019 / ODA Makaleler

Çocuk Gelişiminde Anne-Baba Tutumu Ve Çocuk Üzerindeki Etkileri


Topluma sağlıklı, bilinçli, kendi kararlarını alabilen ve problemler karşısında başarılı bir çözüme ulaşan bireyler yetiştirmenin temel başlangıç noktası ailedir.

Aile tutumları;

  • Aşırı Hoşgörülü
  • Aşırı Koruyucu
  • Aşırı Otoriter
  • Mükemmeliyetçi Ebeveynler
  • Aşırı İlgisiz
  • Tutarsız Ana-Baba
  • Kabul Edici ve Güven Verici Demokratik Aile Tutumları olarak sınıflandırılmaktadır.


Toplumumuzda en yaygın olarak karşılaştığımız aile tutumları arasında aşırı koruyucu ve tutarsız ana-baba tutumlarıyla karşılaşmaktayız. Toplumumuzdaki aile yapısı genellikle çocukların tüm isteklerini karşılamaya ve hayatlarını kolaylaştırmaya dayanmaktadır. “HAYIR” kelimesinin tutarlılığı ve kararlılığı çoğu zaman başarıya ulaşmamaktadır. Çocuklar kendilerine hayır denilmesinden hiç hoşlanmazlar. Ancak tüm arzularının yerine getirilmesi de mümkün değildir. Bunun yanı sıra çocuğa her istediğini yapabileceği kanısının verilmesi, istekleri konusunda doyumsuz olmasına ve bunun yanında çeşitli problem davranışlarına neden olabilmektedir. Aşırı koruyucu ve tutarsız ana-baba davranışları neticesinde çocuklarda;

  • Ne zaman, nerede, ne yapacağını kestiremeyen
  • Saldırgan
  • Uyumsuz
  • Söz dinlemeyen
  • Sağlıklı kişilik ve kimlik geliştiremeyen
  • İstekleri olmayınca ağlayan
  • İnatçı tutumlar sergileyen
  • Çekingen ve güven eksikliği olan
  • Sosyal uyum problemi yaşayan çocuklar yetişmektedir.

Her ailenin en önemli amacı çocuklarını her anlamda başarılı ve sağlıklı yetiştirmektir.

İstenen bu hedefe ulaşabilmek için ebeveynlerin bilinçli ve birliktelik içerisinde hareket etmeleri oldukça önemlidir. İstenen bu hedefe ulaşmanın en sağlıklı ve doğru yolu Kabul Edici ve Demokratik Aile Tutumundan geçmektedir.

Bu tutuma sahip ana-baba, çocukların hem denetlenmesini hem de onların ihtiyaçlarının karşılanmasına fırsat vermektedir.



Peki bu tutumu nasıl sürdürebilir ve uygulayabiliriz?

Bu tutum modelini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için saygı, sevgi ve güven öncelikli olmaktadır. Aile içerisindeki kurallar hep birlikte belirlenerek tüm aile bireylerinin bu kurallara istisnasız uyması gerekir. Koyulan kuralların mantıklı ve uygulanabilir olması gerekir. Konulan kuralların gerekçesi mutlaka açıklanmalıdır. Kurallara uyulmadığı takdirde ceza-disiplin vardır. Bu cezalar ve disiplin sadece çocuğa karşı değil görev ve kuralları yerine getirmeyen tüm aile bireylerine yönelik uygulanmalıdır. Bu uygulama tutarlılık ve güven ortamının sürdürülebilmesi için oldukça önemlidir. Verilecek cezalar, ceza gerektiren davranış ile orantılı olmak zorundadır. Çocuğun ruhsal durumunu veya problem davranışlarına sebep olacak cezalardan kaçınılmasının yanı sıra ödül niteliğine dönüşebilecek cezalar da olmamalıdır. Alınan kararların nedenleri çocuğa net bir şekilde ifade edildikten sonra uygulanmalıdır.

Örneğin; Bugün okulda arkadaşlarına vurduğun için üzüldüm. Bu nedenle bugün parka gitmeyeceğiz.

Ayrıca tüm aile üyelerinin (çocuk dâhil ) konuşma, tartışma, yaptığı davranışın nedenlerinin açıklama ve görüş bildirme hakkı olmalıdır. Aile bireylerinin çocuğa yaklaşımında tutarlılık olmalıdır.

Örneğin;

Çocuk: “Anne telefon” der (telefonu ister).
Anne: “Yemek yerken telefon yok” der.
Çocuk: “Telefon” der ve ağlar.
Baba: “Tamam ağlama” der ve telefonu verir.

Annenin onaylamadığı davranışı babanın onaylaması sonucunda çocuktaki problem davranışın başlangıç noktası pekiştirildi. Çocuk artık isteklerini ağlayarak elde edebileceğini öğrenmiş oldu.

Böyle bir durumda olması gereken davranışın aşamaları aşağıdaki gibi olmalıdır.

Çocuk: “Anne telefon” der.
Anne: “Yemek yerken telefon yok” der.
Çocuk: “Telefon” der ve ağlar.
Baba: “Telefon yok” der.

Bu tutarlılık karşısında çocuk yanlış olan davranışını kimseye kabul ettiremediğini öğrenir ve bir süre sonra pes ederek vazgeçer. Aile içi kurallara tüm aile katılmalıdır.

Karar verme ve problem çözme aşamaları birlikte gerçekleştirilmelidir.

Demokratik ve Kabul Görmüş bir ortamda yetişen çocuk:

  • İsteklerini ve fikirlerini özgürce ifade eder.
  • Karar verme becerisi gelişir.
  • Alternatif seçenekler oluşturabilir.
  • Kuralları sorgulayabilir.
  • Kendi hakkını gözetir.
  • Yaratıcıdır
  • Duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade eder.
  • Paylaşımcıdır.
  • Anne ve babası ile açık iletişim kurar.
  • Kendine güvenir.
  • Sevgi, güven ve ilgi açlığı yaşamaz.
  • Aile bağlarını ve misyonunu bilir bu doğrultuda yaşar.

Demokratik aile ortamında yetişen çocukların, cinsel gelişim sürecinde de sorun yaşama olasılıkları azdır.

Kendilerine olan güvenleri nedeniyle ne isteyip istemediklerini bildikleri için tacize uğrama olasılıkları da çok azdır. Çünkü bunu önleyebilirler. Her hangi bir duygusal açlık yaşamadıklarından bu anlamda kendilerini kullandırmaları söz konusu değildir.

Nursevel KARACAN
Özel eğitim öğretmeni

İLGİNİ ÇEKEBİLİR

Çizgi Film Karakterlerinin Olumsuz Etkileri
Çocukların Okuma Yetisine Katkıda Bulunacak İlginç İpuçları
Otizmli Çocukların İletişim Becerileri Yaratıcı Drama Yoluyla Gelişir mi?

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON MAKALELER

  • Özel Öğrenme Güçlüğüne Sahip Çocuğu Olan Velilere Öneriler

  • Aşırı koruyucu anne baba tutumu

  • Zihinsel Engelliler Eğitiminde Materyal Kullanımının Önemi

  • Brachial Pleksus Lezyonları

  • Serebral Palside Yürüyüş Tipleri

Arama yapın...

Kurumsal

  • Tarihçemiz
  • Marka ve Temel Değerler
  • Yönetim ve İdari Kadro
  • Eğitim Kadrosu
  • Kariyer

Bilgi

  • Makaleler
  • Haberler ve Duyurular
  • Etkinlikler
  • Yardım
  • İletişim

E-posta Aboneliği

İlk Evin üzerinden tüm gelişmeler hakkında anında bilgi almak için e-posta adresinizi bizimle paylaşın.

© 2018
İLK EVİN Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
Tüm Hakları Saklıdır

ÜST
WhatsApp chat
BİZİ ARAYIN
YOL TARİFİ