Hafif döküntü ile seyreden bulaşıcı, viral bir hastalık olan 6. Hastalık genellikle altı ay ve üç yaş arası süt çocukluğu döneminde görülür. Herpes virüsünün neden olduğu hastalık, kısa süreli ateş ve huysuzluk gibi belirtiler nedeniyle çoğu zaman diş çıkarma belirtileri ile karıştırılır. Genellikle döküntülü olan bulaşıcı bir hastalık olan altıncı hastalığa yakalanan çocukların yüzde 95’i 3 yaş altındadır ve en sık 9 ay civarında görülür.
Belirtileri nelerdir?
Altıncı hastalıkta döküntüler görülünceye kadar en önemli belirti yüksek ateştir. Bunun yanında huzursuzluk olabilir. Onun dışında belirgin bir belirti olmaz. Bebeğin aniden ateşi 39 ve üzerine çıkabilir. Ateşin bu şekilde yükselmesi 3-4 gün sürebilir. Ayrıca bebeğinizde soğuk algınlığı belirtileri meydana gelebilir. Hastalık kendini göstermeye başladığında asabi olabilir. Kendini yorgun hissedebilir. Gözleri kızarabilir, göz kapakları şişebilir. İştahsızlık ve burun akıntısı da görülebilir. Eğer çocuk yeterince sıvı alamazsa cildinde kuruluk gözlerinde hafif çökme halsizlik olabilir. 3-4 gün süren bir ateşli dönemden sonra döküntülerin olması ve hızla aniden ateşin düşüp kaybolması karakteristiktir. Bu çok önemli bir belirtidir. Ayrıca diğer çocukluk çağı hastalıklarında döküntü boyun ve yüzden başlarken 6 hastalıkta döküntüler gövdeden başlar ve daha sonra kollara yayılır. Döküntüler tip olarak da diğer hastalıklardan farklıdır, görülür görülmez kısa bir süre içerisinde 2-3 saat gibi hemen solmaya başlarlar 2- 3 günde de kaybolurlar geriye de bir iz bırakmazlar.
Nasıl bulaşır?
Kişiden kişiye bulaşan virüs ile enfekte kişilerin tükürük, burun akıntısı, balgam gibi solunumsal salgılarına temas ile olur. Kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında bulaşma olabilir. Bulaşıcılığın en yüksek olduğu dönem döküntü ve eklem şikayetlerinden önce soğuk algınlığı benzeri şikayetlerin olduğu zamandır. Kan ve kan ürünleri yoluyla da bulaşır.
Hastalığı bir defa geçiren bir çocuk hayatı boyunca bir daha bu hastalığı geçirmez hayat boyu bağışıklanmış olur.
Tanı nasıl konulur?
Kan testiyle tanı konulabilir ancak çoğu zaman test yapmaya gerek olmaz. Hastalığın tipik döküntüsünü görmek tanı için yeterli olur. Şüpheli durumlarda kan testi yapmak uygun olabilir.
Tedavisi nasıl yapılır?
Sağlıklı erişkin ve çocuklar çoğu zaman tedaviye gerek olmadan iyileşirler. Tedaviler genellikle ateşin düşürülmesi, kaşıntının azaltılması, eklem ağrılarının giderilmesi gibi rahatlatmaya yöneliktir. Antibiyotiklerin tedavide yeri yoktur. Genellikle hafif seyreden bir hastalıktır ve kısa sürede kendiliğinden geriler.
6. Hastalıktan Korunma Yolları
Aşı ile çocukları korumak mümkün değildir.
Eller sık sık su ve sabun ile yıkanmalıdır.
Öksürük-hapşırık esnasında ağız ve burun kapanmalıdır.
Göz-burun-ağza sık sık dokunulmamalıdır.
Hasta kişilerle temastan kaçınılmalıdır.
Hasta olan çocukların evde kalması sağlanmalıdır.
Genel hijyen önlemleri sağlanmalıdır.