Yeni bir araştırma, bir sınıftaki en küçük çocuklara, daha büyük çocuklara oranla daha fazla DEHB (Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) teşhisi koyulduğunu ortaya çıkardı. Araştırma, sınıfta hareketsiz oturamayan kıpır kıpır ve aynı zamanda sınıfın en küçüğü olan çocuklara nasıl bir gözle baktığımıza dair sorular da soruyor.
Tayvan’daki araştırmacılar yaşları 4 ile 17 arasında değişen 378,881 çocuğa ait verileri inceledi ve Ağustos doğumlu çocuklara (ülkedeki okula başlama yaşı için sınır ay), Eylül’de doğan çocuklara oranla daha fazla DEHB teşhisi koyulduğunu buldular. Eylül’de doğan çocuklar, bir önceki yılın okula başlama ayını kaçırmış ve bu yüzden okula başlamadan önce olgunlaşmak için önlerinde neredeyse bir koca yıl olan çocuklar.
Bazıları DEHB’nin, bir çocuğun bireysel ve okul başarısını engelleyebilecek meşru bir bozukluk olduğunu ve tedavinin etkili olabileceğini iddia etse de, “bizim bulgularımız, DEHB teşhisi koyarken ve DEHB’yi tedavi etmek için ilaç yazarken belli bir sınıf içindeki bir çocuğun yaşını da dikkate almanın önemini vurguluyor” diyor araştırmanın yöneticisi psikiyatrist Dr. Mu-Hong Chen.
Dr. Chen, DEHB teşhisi ile okula başlama yaşı arasındaki bağlantıyı ortaya çıkaran bilimsel bulgunun, ebeveynleri, öğretmenleri ve doktorları, belli bir sınıftaki en küçük çocuklara becerilerini kanıtlamaları için yeterli zaman ve destek vermeleri konusunda teşvik etmesini umut ediyor.
Başka araştırmalar da benzer sonuçları gösteriyor. Örneğin daha önce Amerika’da yapılan bir araştırma, ülkedeki anaokuluna uygunluk yaşı sınırından önceki ayda doğan çocukların kabaca yüzde 8.4’üne DEHB teşhisi koyulurken, bu oranın hemen bir sonraki ayda doğan çocuklarda yüzde 5.1 olduğunu ortaya çıkardı.
Peki o halde okula başlama yaşları dışındaki her konuda birbirine benzeyen çocuk nüfusu arasındaki farklı DEHB oranlarını gösteren bu verileri nasıl yorumlamalıyız? “Çok dikkatli” diyor Cleveland Çocuk Kliniği DEHB Merkezi başkanı Michael Manos.
“Okulda kullanmak zorunda olduğunuz dikkat türü, DEHB’li bir kişi için zor olan bir dikkat türüdür. Bu yüzden dikkat eksikliği, bir sınıf ortamında fark edilmeye daha yatkındır. Bu yüzden bazı çocuklar daha erken fark edilirler” diyor Dr. Manos. Dr. Manos’a göre eğer DEHB’li küçük çocuklar okula daha erken başladıkları için tedaviye daha erken başlıyorlarsa, o zaman bu iyi bir şey.
Ancak burada tanının doğru ve kesin bir tanı olduğu varsayılıyor. “Eğer 15 dakikalık bir çocuk doktoru ziyaretinde, doktor sadece bir annenin hiperaktiviteyi tarif etmesinden yola çıkarak otomatik olarak ilaç yazıyorsa, o zaman bu bir problemdir” diyor Dr. Manos. Çocuklarının davranışlarıyla ilgili kaygılarını anlatan ebeveynlerin çoğu, gelişimsel olarak uygun olmayan davranışları tarif etmezler. “Belli beklentileri karşılamayan davranışları tarif ederler. Ve bu aynı zamanda, bazı çocukların diğerlerinden daha büyük olduğu sınıf ortamındaki problem de olabilir” diye açıklıyor Dr. Manos.
“Okula başlama yaşı ile DEHB arasındaki bağlantının, küçük olmak ya da ‘hazır olmamak’ ile ilgili olduğunu düşünmüyorum” diyor Virginia Üniversitesi Eğitim Fakültesi profesörlerinden Daphna Bassok. “Bence aradaki bağlantı çocuğun yaşı ile ilgili.”
“Bir ya da iki aylık yaş farkının önemli bir fark yaratabildiği okul öncesi sınıflarında öğretmenler, çocuğun gerçek yaşını hesaba katmadan, en küçük çocukların daha büyük çocuklara oranla sınıfta daha fazla dikkat zorluğu ve davranış yaşadıklarını görürler.” Öğretmenler bu zorlukların üzerinde dursalar da (ki bu arada teşhise giden yolun taşlarını örerler) teşhisin kendisi yine de doktorun uzmanlığına kalmıştır.
DEHB: Herkesin Bilmek İstediği Şey isimli kitabın yazar Stephen Hinshaw, dikkat eksikliğinin erken tanısının tüm anaokulu çocuklarına erken müdahalede bulunabilmek adına bir fırsat olduğunu dile getiriyor. “Ancak diğer taraftan bu durum, çocukları (özellikle de olgunlaşmak için daha fazla zamana ihtiyaç duyan erkek çocuklarını) etiketlemeye duyulan aşırı isteğe bilet kesmeye dönüşürse, bu hiç de ihtiyacımız olmayan bir şey olacaktır.”
Kaynak: NY Times – Egitimpedia