Victor Widell’in internet sayfasını ziyaret ederseniz, bilgisayarınızda bir sorun olduğunu düşünmeniz muhtemel.
Ama yanılıyorsunuz.
Sitedeki harfler etrafta dolanıp yer değiştirirken, onları zihninizde yavaşlatabilir ve odaklanabilirsiniz ancak bu parkta yürümek kadar basit değil.
Widell, bu siteyi bilinçli bir şekilde tasarladı.
Siteye baktığınızda, disleksik olan birinin her gün neyle karşılaştığını görüyorsunuz.
“Disleksik bir arkadaşım nasıl okuduğunu tarif etmişti” diyor Widell. “Arkadaşım okuyabiliyor ama bunun için dikkatini iyice yoğunlaştırması gerekiyor çünkü harfler ona ‘zıplayıp duruyorlarmış’ gibi görünüyor.”
Disleksik insanların pek çoğu “zıplayıp duran” harfler görürler. Gelişimsel okuma bozukluğu olarak da tanımlandığını duyabileceğiniz bu durum, hem kişinin düşünme ya da odaklanma becerisini etkilemez hem de yanlış anlaşıldığı gibi, kişinin zekâ seviyesini göstermez.
Disleksi, beynin dil ile ilgili olan kısmında gelişir. Tahmin edebileceğinizin aksine, (Yale Disleksi Merkezi’nin araştırmasına göre) nüfusun yüzde 20’si disleksiden etkilenmektedir.
Okur yazarlık oranını arttırmaya yönelik çok sayıda program olsa da, disleksi, okur yazarlığın önünde olan bir engel olarak sıklıkla fark edilememektedir.
Widell’in sitesinin bu kadar çarpıcı olması da bu açıdan tesadüf değil. Site, insanların disleksiye sahip olanlarla empati yapabilmesini sağlıyor.
2014 yılında, Danimarkalı tasarımcı Christian Boer de disleksisi olan insanlar için özel bir yazı tipi tasarladı.
Dyslexie adı verilen font, disleksisi olanlara yalnızca yardım etmiyor, aynı zamanda standart bir alfabenin ne kadar zorluk çıkarabileceğini gösteriyor.
Dyslexia fontundaki harfler tıpkı diğer harflere benziyor ama abartılmış sapları ya da kuyruk uzunlukları (j ve b harflerinde olduğu gibi) ve kalın satır çizgileri bulunuyor. Bu ufak ama önemli faktörler, disleksik birine benzer gibi görünecek harflerin ayırt edilmesini sağlıyor.
Örneğin, “h” ve “n” harflerini ele alalım. Biraz birbirlerine benziyorlar, öyle değil mi? Dyslexia fontundaki “h” harfinin üst çıkıntısı biraz daha yüksekken, “n” harfininki biraz daha kısadır.
Fontun tasarımcısı Boer, 2014 yılında Dezeen dergisine verdiği röportajda, “Disleksik insanlar okurlarken farkına varmadan sık sık harfleri zihinlerinde çevirir, alt üst eder ve döndürürler,” diyor. “Geleneksel yazı karakterleri bu durumu daha da kötü hale getiriyor çünkü bazı harflerin tasarımı diğerlerine dayanıyor, bu da disleksik insanlar için yanlışlıkla ikiz harfler yaratılması anlamına geliyor.
Tıpkı Dyslexie fontu gibi, Widell’in sitesi de, disleksisi olmayan insanların, kendilerini disleksik kimselerin yerine koymalarını sağlıyor.
Widell’in sitesi elbette, disleksisi olmayan kimseleri disleksinin ne olduğu konusunda otorite yapmıyor. Çünkü disleksik kimseler bu durumu çeşitli belirtiler yoluyla farklı yaşayabiliyorlar.Yine de sitenin, bu sorunu yaşan insanların yaşadıkları zorlukları diğerlerinin biraz olsun hissetmeleri için harika bir yöntem olduğu söyleniyor.
Siteyi gören bir disleksik, “Hiçbir şey, disleksik birinin neler hissettiğini, disleksik olmayan birine tam olarak anlatamaz ama bu site buna çok yaklaşmış” diyor.
Çeviren: Barış İplikci /ilkevin.com.tr
Kaynak: Up Wor Thy