Küçük çocuklara yatmadan önce kitap okuma keyfini yaşadıysanız, masalların bu kadar etkili olmasının nedenlerinden birini gözlemlemişsinizdir. Kızlarım, çocuklukları boyunca aynı kitabı tekrar tekrar okumamı isterdi. Onlarca okumadan sonra bile, bir sonraki sayfada neler olacağı ile ilgili heyecanlı bir şekilde tahminler yürütür, haklı çıkınca da inanılmaz mutlu olurlardı.
Çocuklardaki bu arzu – kitapların sesli okunmasını istemeleri, özellikle de olacakları tahmin edecek kadar iyi bildikleri kitapları talep etmeleri – hafızalarını geliştiren güçlü beyin dürtülerini kapsar.
Küçük yaşlardan itibaren hikayeler aracılığıyla edindiğimiz deneyimler, öğrenme ve hatırlama eylemleri için beyinde destekleyici koşullar oluşturur. Bunun temelinde, çocuğun kendisine hikayeler okunması ya da anlatılması deneyimiyle kurduğu duygusal bağlantılar yatar. Ek olarak, hikayenin örüntüsüne aşina olmaları hafızanın güçlenmesini sağlar.
Olumlu Duygular
Çocukluk döneminde masal dinlemek keyifli bir deneyimdir. Beyin, hayatı boyunca bu deneyimi hatırlar ve aramaya devam eder. Güçlü duygusal hafıza bağları, çocukların masal okunma ya da anlatılma deneyimlerinin bir parçasıdır. Çoğu zaman, hafıza, yatağa kıvrılarak hissedilen hoş bir duygudur. Çalkantılı koşullarda yetişmiş çocuklar için bile, uykudan önceki masallar göreceli ya da geçici olarak “sakin” diye nitelendirebildikleri şeylerdir.
Çocukluktan çok sonra, kişi masal okunduğunu ya da anlatıldığını anımsadığında ilgilenildiği, bakıldığı hissi yenilenir. Bu olumlu duygusal durum, kişinin hayatı boyunca her masal duyuşunda yeniden ortaya çıkabilir.
Ayrıca, aynı kitabı tekrar tekrar duymak beynin kendi içsel ödüllerini aramasını sağlar. Bir seçimin ya da tahminin doğru olduğu ortaya çıktığında beynin verdiği tepki, dopamin salınımıdır. Dopamin, tatmin ve haz duyma hissini tetikler.
Bu dopamin ödülü tepkisi özellikle küçük çocuklarda sıklıkla yaşanır. Her ne kadar kısa süre içinde gerçek tahminlere – seçimlere ya da kesin olarak bilinmeyen cevaplara – tepki vermeye dönüşse de, uyku öncesi masallarla geçen yıllarda bu ödül tepkisi, çocuk bir sonraki sayfada ne olduğunu kesin olarak biliyor olsa dahi harekete geçer.
Belleğin Gelişiminde Masalın Önemi
Çocukluk çağından gelen hikayeler olumlu duygusal deneyimlerle ilişkili olmanın yanı sıra, anıların saklanmasını sağlayan örüntü sistemini de etkiler. Beyinlerimiz anıları, örüntülere (fikirlerimiz arasındaki tekrar eden ilişkiler) dayanarak arar ve saklar. Bu sistem, dünyayı – ve her gün öğrendiğimiz onca yeni bilgiyi – yorumlamayı önceki deneyimlere dayanarak kolaylaştırır.
Masalın dört aşamalı yapısı – giriş (Bir varmış bir yokmuş…), problem, çözüm ve sonuç (…ve sonsuza dek mutlu yaşadılar) – üzerine yeni bilgilerin yerleştirilebileceği zihinsel bir harita oluşturur.
Gerek matematiksel gerek tarihsel olsun, bu yeni bilgi tanıdık bir anlatı yoluyla aktarıldığında bellek yapısı, beynin bilgiyi muhaza etmesini kolaylaştırır. Zaman içinde, zihinsel harita genişler ve “sonsuza dek mutlu yaşadılar” cümlesiyle bitmeyen, bunun yerine öğrencilerin muhtemel sonuçları keşfedebileceği fırsatlar sunan anlatıları kapsamaya başlar.
Sınıfta Kullanmak İçin Örnek Hikayeler
Matematik: “Maria hafta boyunca tüm görevlerini yerine getirdi ve Cumartesi günü uyanıp harçlığını aldığında çok mutlu oldu. 13 yaşına geldiğinde, ebeveynleri ona bir seçenek sundu. Aylık 100 lira alabilirdi ya da şu an 1 kuruşla başlardı, 30 gün boyunca parasının miktarı her gün iki katına çıkardı ve ay sonunda bu toplu parayı alırdı. 100 lira gibi büyük bir miktarı duyunca heyecanlandı ve bunu seçti. Siz olsanız hangisini seçerdiniz?”
Öğrenciler seçimlerini yaptıktan ve ikiye katlamanın şaşırtıcı sonucunu gördükten sonra – 5,368,709.12 liralık bir ödeme – üslü sayıları öğrenmeye hikaye aracılığıyla hazır hale gelirler.
Fen: “Bir adam varmış, ismi Arşi olsun, küvetindeki su seviyesinin neden yükseldiğini, doluyken küvete girdiğinde suyun bazen neden taştığını öğrenmek istiyormuş. Cevabı bulmak için işe yaramayan bir sürü yol denemiş, ancak bir gün nihayet başarmış ve ‘Evreka!’ diye bağırmış.”
Arşimet’in hikayesini, çocuklara aynı sorunu düşündürmek için kullanabilirsiniz. Örneğin, bardağın içindeki poker fişinin üstüne bozuk para koyunca su seviyesinin neden yükseldiğini, bozuk parayı dibe koyunca neden alçaldığını bulmaya çalışsınlar.
Tarih: “Uzay gemileri de dahil olmak üzere uçaklardaki gelişmeleri takdir ediyoruz. Ancak bazen bir şey meydana gelir ve herkes o araçtaki insanların güvenliği için endişe duymaya başlar.”
Öğrencilerle birlikte Hindenburg felaketi ya da Apollo 13’ün uçuşu gibi hikayeleri keşfetmek için birincil haber kaynakları kullanın. Sağlam uçaklar ya da uzay programları hakkında haber raporlarını inceleyin ve işler kötüye gidene kadar bu yolculukların nasıl örtbas edildiğine bakın. Ardından, hikayelerin sonlarını açıklamadan önce, öğrencilerinizden neler olduğu ile ilgili tahminde bulunmalarını isteyin.
Öğrenmeyi bir hikayeye dönüştürmek, onu daha ilgi çekici kılar, beynin olumlu duygusal durumunu harekete geçirir ve bilginin hafızada güçlü bir şekilde saklanmasını sağlar. Öğrenme; bir temaya, zaman akışına ya da bir problemi çözmeye ya da bir hedefe ulaşmaya yönelik eylemlere bağlı bir anlatı örüntüsünü takip ettikçe, hafıza daha dayanıklı hale gelir.
Yararlanılan kaynaklar: Edutopia // Eğitimpedia