İşitme, atmosferde oluşan ses dalgalarının işitme organları tarafından fark edilip algılanarak beyne iletilme sürecidir.1 İşitme ve dinleme birbirinden farklı kavramlardır. İşitme, dinlemenin başlangıç aşaması olup fizyolojik bir süreçken dinleme bilişsel fonksiyonların da dâhil olduğu psikolojik bir süreçtir.2
Dil; dinleme ve okumayı içeren anlama becerisi ile konuşma ve yazmayı içeren anlatma becerilerinden oluşur. Dili kullanma yeteneğinin dört alt boyutundan biri olan dinleme, dilin ön gerekliliklerinden biri olup eğitim yoluyla zamanla geliştirilebilmektedir. Dinleme, kişinin seslerin ve konuşmaların farkına varması ve onlara dikkatini vermesi ile başlar ve işitsel işaretleri hatırlaması, tanıması ve anlamlandırması ile sonlanır.2 Sözel dilin yani konuşma, okuma ve yazma becerilerinin edinilmesinde işitme ve dinleme becerisi çok önemli bir role sahiptir.3 Normal işitmeye sahip olan çocuklar doğuştan sesleri fark edebilmek için gerekli olan hazır bulunuşluğa sahiptir ve çevredeki her ses deneyimle onlar için belli bir anlam kazanır. İşitme kayıplı olan çocuklar normal işitmeye sahip olan yaşıtları gibi rastlantısal öğrenmeleri gerçekleştiremedikleri için dil gelişimleri olumsuz yönde etkilenir.4 Dinleme, konuşmanın öğrenilebilmesi için en temel koşul olup iletişimi gerçekleştiren en önemli öğedir.2-5 Çocukta işitme veya dinleme sorunlarının olması çocuğun günlük yaşantısında, entelektüel gelişiminde, dil gelişiminde, iletişim becerisinde ve akademik hayatında sorunlara yol açacaktır.3 Koklear implantlar ile birlikte çok sayıda işitme engelli çocuk konuşmayı öğrenme ve geliştirme fırsatı bulmuştur. Ancak birçok çocuğun dil gelişiminde başarıyı yakalayamamasının en önemli sebebi işitme becerilerini kazanmaları ancak dinleme becerilerinin zayıf olmasından kaynaklanabilmektedir.6
Estabrooks (1998) ve Ling (1989) çocukların dinleme becerilerin gelişimini tamamlayabilmeleri ve etkin bir biçimde kullanabilmeleri için fark etme, ayırt etme, tanımlama ve anlamlandırma basamaklarını takip etmeleri gerektiğini belirtmişlerdir.3
Brownell’e (1985) göre bir süreç olarak dinleme; mesajı duyma, mesajı anlama, mesajı hatırlama, mesajı yorumlama, mesajı değerlendirme ve mesaja cevap verme aşamalarından oluşmaktadır.7
Mesajı İşitme Aşaması: Diğer dinleme süreçlerinin ilk koşulu olan işitme aşaması, sözel mesajların dinleyici tarafından işitilmesi aşamasıdır. Dinleyicinin mesaj ne olursa olsun duymaması iletişimin temel bir şekilde bozulmasına neden olur.7
Mesajı Anlama Aşaması: Bu aşamada dinleyicinin mesajı anlayabilmesi ve yanlış anlamalara sebebiyet vermemesi için gelen kelimeleri doğru bir şekilde çözmesi gerekmektedir.7
Mesajı Hatırlama Aşaması: Hatırlama, daha önce kodlanan ve saklanan bilgilerin kullanılmak üzere geri çağrılmasıdır. Kodlanan bilginin sürekli kaydının oluşturulmasına depolama denir ve zamansal olarak bilginin depolanmasında temel olarak üç ana bellek bulunur. Bunlar kısa süreli bellek, uzun süreli bellek ve çalışma belleğidir.
Kısa süreli bellek: Bilgilerin kısa süreliğine tutulduğu bellektir. Bilgiler burada kısa süreliğine tutulup unutulabilir ya da uzun süreli belleğe aktarılabilir.
Uzun süreli bellek: Önceki olayların kaydının oluştuğu geniş bir bilgi deposudur.
Çalışma belleği: Kısa süreli bellekten biraz daha farklı olan çalışma belleği, bilişsel görevler sırasında bilgiyi geçici olarak tutar ve düzenler. Bu sırada eski ve yeni bilgi sürekli olarak aktif tutulur ve kullanılır.7-8
Mesajı Yorumlama Aşaması: Yorumlama aşamasında dinleyici iletilen mesaja açıklık getirmek için kişisel kanılarını devreye sokar. Dinleyici değerlerine, deneyimlerine, kelime hazinesine, eğitim seviyesi ve kültürüne göre iletilen mesaja anlam verir.9
Mesajı Değerlendirme Aşaması: Bu aşamada dinleyici gelen mesajla yola çıkarak ne yapması ve nasıl yapması gerektiğine karar verir. Bu karar mesaja cevap aşamasını şekillendireceği için dinleme sürecinin genel görünümü açısından büyük bir öneme sahiptir.9
Mesaja Cevap Aşaması: Bu aşama dinleme sürecinin son aşaması olup, dinleyicinin gönderilen mesaj ile ilgili ne düşündüğünü ve ne hissettiğini ortaya koyduğu geribildirimdir. Dinleyicinin bu aşamada vereceği tepki iletişimin nasıl ilerleyeceğini belirler.7
Şekil 1. Dinleme sürecinin altı bileşeninin şekilsel gösterimi7
Referanslar
1 Haughton P. Acoustics for audiologists. ASA; 2002.
2 Melanlıoğlu D., Dinleme becerisinin geliştirilmesinde ailenin rolü. Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi. 2012;7(29):65-77.
3 Girgin M.C.,İşitme engelli çocukların konuşma edinimi eğitiminde dinleme becerilerinin önemi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 2006;7(01):15-28.
4 Çeliker Z.P., Ege P., İşitme Engelli Çocukların Konuşmalarının Anlaşılabilirliğini Etkileyen Faktörler. Ankara Üniversitesi Akademik Arşiv Sistemi, 2005;6(01):19-39.
5 Easterbrooks S.R. & Estes E.L., Helping deaf and hard of hearing students to use spoken language: A guide for educators and families: Corwin Press; 2007.
6 Houston D.M., & Bergeson T.L., Hearing versus listening: Attention to speech and its role in language acquisition in deaf infants with cochlear implants. Lingua, 2014;139:10-25.
7 Brownell J., A model for listening instruction: Management applications. The Bulletin of the Association for Business Communication, 1985;48(3):39-44.
8 Curran T, Schacter D.L., Feinberg T.E.,& Farah M.J., Amnesia: Cognitive neuropsychological aspects. Behavioral neurology and neuropsychology,1997.
9 Gürel E., Tat M., Bir İşletişim Edimi Olarak Dinleme ve Türkçede Bulunan Dinleme Temalı Atasözleri ile Deyimler zerine Bir İçerik Analizi. Uluslarasrası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2012;5(23).
Elif Işılay YEŞİL – ODYOLOG / Uzman Eğitimci