Kavram, varlıkların ve olayların belirli özelliklerini içeren ve herkes tarafından aynı şekilde algılanan düşüncelerdir. Kavramların oluşturduğu varlık veya olaylar benzer nitelikler taşır. Örneğin renk, bitki, hayvan birer kavramdır.
Doğrudan öğretim modelinde kavram, bir nesne, olay, hareket ya da durum sınıfının bir ya da birkaç özelliğinin aynı olmasına bağlı olarak bir parçası olan nesne, olay, hareket ya da durumlardır (Tuncer, Altunay, 2004).
Kavramlar somut ve soyut olarak iki grupta ele alınır. Somut kavramlar, gözlem yoluyla öğrenilebildiği için öğretilmesi de kolaydır. Renk, şekil vb. Soyut kavramlar ise, gözlem yoluyla öğrenilemezler; ancak tanımlama ve hissetme yoluyla öğrenebilir. Bu nedenle öğretilmesi güçtür. Korku, sevgi vb.
Çocuklara kavram öğretmenin amacı, yaşadıkları ortamı daha kolay tanımalarını sağlamaktır. Çocuklara kavram öğretilirken kolaydan karmaşığa bir sıralama takip edilmeli ve öğretilen kavramlar herkes tarafından aynı anlamda algılanıyor olmalıdır. Ayrıca çocuk, öğrendiği kavramları farklı durum ve ortamlara genelleyebilmelidir.
Özel eğitim gerektiren çocuklarda soyut kavramları algılama düzeyi çok düşüktür ve soyut kavramları tanımlamayla öğrenemezler; bu nedenle sıcak-soğuk gibi soyut kavramlar öğretilirken bunları duyularıyla hissetmeleri sağlanmalıdır.
Kavram Yapısına İlişkin Özellikler
Kavramın yapısal özellikleri, bir kavramın kendisinde var olan ve kavramı başka bir kavramdan ayırmayı sağlayan özelliklerdir. Kavram yapısına ilişkin özellikler şunlardır:
- Kavramın kurallarının yapısı
- Kavramın ilişkili ve ilişkisiz nitelikleri
- Kavramın aşamalı olarak sınıflandırılması (kavramın taksonomisi)
- Kavramın Kurallarının Yapısı
Kavramlar, kurallarla ilişkili özellikler taşır, yani kavramların özellikleri arasındaki bağlantılar ve onların fonksiyonlarını ortaya koyan kurallar bulunmaktadır. Bu kurallar kavramı tanımlamaktadır. Kurallar bazen yalın ve benzer nitelikler taşırken bazen de daha karmaşık ve öğretilmesi çok zor özelliklere sahip olabilir. Örneğin kedi, köpek hayvan kavramının birer üyesidir. Bu kavramların kuralları yalın ve objektif olduğu için öğretilmesi de kolaydır. Yakınlık, uzaklık veya asal sayılar gibi birbirinden farklı nitelikleri ve karmaşık kuralları olan kavramların öğrenilmesi oldukça zordur; yani benzer, yalın ve objektif niteliklerden veya kurallardan oluşan kavramların öğrenilmesi veya öğretilmesi, karmaşık ve birbirinden farklı özelliklerden ve kurallardan oluşan kavramların öğrenilmesinden veya öğretilmesinden daha kolaydır.
Kavramın İlişkili ve İlişkisiz Nitelikleri
Kavramın ilişkili (ayırıcı) nitelikleri, kavramın kendi yapısında var olan ve kavramı tanımlayan niteliklerdir. Kavramın benzer özellilerini oluşturur. Örneğin “mavi” kavramının ilişkili niteliği mavinin rengidir. Kavramın ilişkisiz (ayırıcı olmayan) nitelikleri, kavramın kendisinde var olan ancak kavramı tanımlamayan niteliklerdir. Kavramın özelliklerinin farklı olmasını ve kavram örneklerinin artırılmasını sağlar. Örneğin “mavi” kavramının ilişkisiz nitelikleri, mavinin üzerinde olduğu nesnenin boyutları, biçimi ve malzemesidir. Kavramların ilişkili ve ilişkisiz niteliklerini birbirinden ayırmak zorlaştıkça, öğrenilmesi veya öğretilmesi de zorlaşır. Bu nedenle kavramlar öğretilirken, kavramların ilişkisiz nitelikleri çok iyi belirlenmeli ve somut örneklerle sunulmalıdır; çünkü somutlaştırma, öğrenmenin daha kolay olmasını sağlar.
Örnek:
- Kavram: Mavi
- İlişkili nitelik: Rengi
- İlişkisiz nitelik: Mavi düğme, mavi pil vb.
Mavi kapak, sarı mandal, kırmızı boncuk arasında maviyi göstermek, mavi kapak, sarı kapak, kırmızı kapak arasında göstermekten daha zordur.
Kavramın Taksonomik Düzeyi
Kavramların aşamalı olarak sınıflandırılmasıdır. Taksonomik düzey, bir kavramın kendi bünyesinde ne kadar kavram içerdiğini gösterir. Kavramın taksonomik düzeyi ne kadar yüksek olursa, kavram da o kadar karmaşık bir bilgi dizeyinde olur, yani aşama yükseldikçe ayırıcı nitelikler ayırıcı olmayan niteliklere dönüşür. Kavramın alt düzeyde olması öğrenmeyi ve öğretmeyi kolaylaştırır. Bitki, çiçekli bitki ve papatya kavramları aynı kavram hiyerarşisinin üyeleridir. Aşama olarak bitki en üst, papatya ise en alt seviyededir.
Örnek:
- Kavram: Hayvan
- İlişkili nitelik: Canlı olması, beslenmesi, hareket etmesi vb.
- İlişkisiz nitelik: Evcil olması, köpek olması vb.
- Kavram: Evcil hayvan
- İlişkili nitelik: Ev ortamında yaşaması, eve bağlanması vb.
- İlişkisiz nitelik: Miyavlaması, kümeste yaşaması kedi olması köpek olması vb.
- Kavram: Köpek
- İlişkili nitelik: Havlaması kuyruğunun olması vb.
- İlişkisiz nitelik: Rengi, av köpeği olması süs köpeği olması vb.
- Kavram: Av köpeği
- İlişkili nitelik: Avcılıkta kullanılması, havlaması vb.
- İlişkisiz nitelik: Beyaz veya siyah olması, iri veya küçük olması vb.
Örnekte hayvan sıralamanın en üst seviyesinde, av köpeği ise en alt seviyede yer alır. Kavramın en üst düzeyindeki ilişkili nitelikler, kavramın diğer bütün alt basamakları için de geçerlidir. Kavramın en alt basamağında yer alan ilişkili nitelikler yukarı çıkıldıkça ilişkisiz niteliğe dönüşür.
- Kavramın Sunulmasına İlişkin Özellikler
- Kavram özelliklerinin benzerliği.
- Kavramın olumlu ve olumsuz örnekleri.
- Örneklerin sırası.
- Sürekli çevrim.
- Yönergeler.
- Kavramın sunuşunda kullanılan öğretim yöntemleri.
- Kavram Özelliklerinin Benzerliği
Aynı anda sunulan farklı kavramların birbirine benzerliği öğretimi kolaylaştırır. Öğretim sırasında benzer ve yakın örneklere yer verilmelidir. Örneğin, kare öğretilirken birinci sunumda aynı ölçülerde, aynı malzemede ve aynı renkte iki şekil verilir. Sonraki sunumda nesne sayısı üçe çıkartılır. Bir sonraki sunumda ek olarak şekillerin boyutları değiştirilir.
Kavramın yakın ya da benzer nitelikleri ile yapılan öğretime karışık olmayan sunu denir. Birden fazla farklı kavramın aynı anda verildiği sunuya ise karışık sunu denir. Karışık sunuda örneklerin benzerliği az olduğu için öğretim güçleşir.
Kavramın Olumlu ve Olumsuz Örnekleri
Olumlu örnekler kavramı tanımlayan özellikleri belirler, olumsuz örnekler kavramı tanımlamayan özellikleri taşır. Örneğin, kare kavramı öğretiminde kırmızı kare, sarı kare olumlu örneklerdir; kırmızı üçgen, sarı üçgen olumsuz örneklerdir. Kavram öğretimi tek örnekle yapılamaz; çünkü tek örnekle yapılan sunuda, çocuk kavram hakkında birçok farklı düşünce edinebilir ve asıl öğretilmek istenen kavramı öğrenmesi imkansızlaşabilir. Örneğin, karenin öğretiminde kağıda çizilmiş kare, kartondan yapılmış kare, kumaştan yapılmış kare kullanıldığında, çocuk karenin birçok şeyi temsil ettiğini düşünebilir. Olumlu ve olumsuz örnekler kullanıldığında ve örnek sayısı arttırıldığında kavram ile ilgili düşünce sayısı azalır. Tek örnekli sunuda kare; kumaş olarak, kağıt olarak ve çizgi olarak düşünülebilir; fakat kartondan yapılmış kare ile birlikte kartondan yapılmış üçgen sunulduğunda, çocuk karenin çocuk karenin karton olmayacağı fikrine varır.
Olumlu örnekle olumsuz örnek arasındaki benzerlik ne kadar çok olursa öğretim de o kadar kolay olur. Sunulan bütün olumlu örneklerin ayırıcı olmayan niteliklerinin aynı olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca olumlu örnekteki ayırıcı nitelikler bütün örneklerde bulunmalı ve asla olumsuz örnekte yer almamalıdır. Kavram öğretimini kolaylaştırmak için hem olumlu hem de olumsuz örneklerin bir arada sunulması ve olabildiğince somutlaştırılması gerekir. Önce olumlu örnekler, sonra da olumsuz örnekler sunulabilir; ama örneklerin aynı anda sunulması öğretimi kolaylaştırır. Örneğin, bu kırmızıdır ama bu kırmızı değildir vb. Öğretim sırasında olumlu örneklere daha çok yer verilmelidir.
Örneklerin Sırası
Örnekler tek tek sunulurken önce olumlu ya da olumsuz örnek sunulabilir. Örneklerin kolaydan zora doğru sıralanmasına dikkat edilir. Sunulan örnek çocuğun tepkisinden sonra geri çekilir ve sonraki örnek sunulur. Bütün örneklerin bir arada gösterildiği sunumda örnekler geri çekilmez.
Karşılaştırmalı olmayan kavramların öğretiminde olumsuz örnekle başlanırsa, önce iki olumsuz örnek kullanılır, ardından üç olumlu örnek verilir ve bunu da bir olumsuz örnek izler. Daha sonra öğretimin seyrine göre olumlu ve olumsuz örneklerin sunusuna devam edilir. Olumlu örnekle başlanırsa, önce üç olumlu örnek, ardından iki olumsuz ve bunu da olumsuz bir örnek izler.
Karşılaştırmalı kavramların öğretiminde olumsuz örnekle başlanırsa, öncelikle bir başlangıç noktası belirlenir ve bu noktanın çok yüksek veya çok düşük olmamasına özen gösterilir. Olumlu ve olumsuz örnek sayıları, karşılaştırmalı olmayan kavramlarda sunulan örnek sayısı kadardır. Örnekler arasındaki farkın en az olması tercih edilir. Bütün sunumlarda öğretimin hemen ardından değerlendirme yapılır.
Sürekli Çevrim
Bir örneğin boyutunu değiştirerek yeni örnek oluşturma sürekli çevrim olarak adlandırılır. Sürekli çevrimin kullanılması örneklerde uygun değişikliği yapılmayı sağlar. Sürekli çevrimi kullanarak bir örnek oluşturulduğunda ardından gelen örnek, bu örneği değiştirerek oluşturulur(Tuncer, Atalay 2004). Kavaramın olumlu ve olumsuz örneği aynı materyalle yapılır. Örneğin eğik kavramının sunumunda, kalem önce dik tutularak olumsuz örnek oluşturulur ve “eğik değil” denilir, ardından kalem yatay hale getirilerek ikinci olumsuz örnek oluşturulur ve “eğik değil” denilir. Daha sonra kalem, sırayla üç farklı pozisyonda eğik tutularak olumlu örneğe dönüştürülür ve her defasında “eğik” denilir.
Yönergeler
Yönerge verme, çocuğa yaptırılmak istenen davranışı yapması için emir vermektir. Yönergeler açık ve sade olmalıdır; süslü ve nezaket bildiren sözcüklerden oluşan yönergeler, çocuklar tarafından anlaşılamayabilir. Kavram öğretiminde yönergeler seçilirken çok dikkatli olunmalıdır. Kullanılan yönergeleri çocuğun dikkatini yönergeye değil, kavrama çekmelidir. Sunulan örnekler için kullanılan ifadeler aynı kavramı temsil eden her örnek için aynı olmalıdır. Eğer her örnek için veya bir örnek için birden fazla tekrar durumunda yönergeler değiştirilirse, çocuğun dikkati yönergelere yönelir. Örneğin, birinci sunum için “bu kırmızı ama bu kırmızı değil” denildiğinde ikinci sunum içinde aynı ifadeler kullanılmalıdır. Eğer ikinci sunum için “bu kırmızı ama şu kırmızı değil” denilerek dikkatin yönergeye odaklanmasına yol açabilir. Doğal dille yapılan öğretimlerde yönergeler farklılaşabilir.
KAVRAMIN SUNUSUNDA KULLANILAN YÖNTEMLER
Doğrudan öğretim yöntemi
Doğrudan öğretim yaklaşımı, tümdengelim ve açık anlatım yöntemi olarak da adlandırılır. Davranışçı ve bilişsel öğrenme kuramına dayanan bir yöntemdir. Zihin engelli çocukların bilişsel becerilerinin öğretimini hedefler; yani okuma-yazma, matematik, kavram ve iletişim becerilerinin öğretiminde kullanılır. Ayrıca sosyal beceri öğretim programlarının uygulanmasında yaygın olarak tercih edilir. Okulöncesi eğitiminde çocuklara özellikle kavram öğretmek amacıyla kullanılır. Materyallerin kullanımında sistematik olmayı gerektirdiği için tesadüflere yer verilmez.
Kavram öğretim süreci çocuğun performans düzeyinin belirlenmesi, örnek ve materyallerin seçilmesi ve sunulması, gelişimin sürekli değerlendirilerek kayıt altına alınması, gerekli ipuçlarının sunulması, pekiştireç kullanılması gibi unsurlardan oluşur. Beceri öğretim süreci, programda yer alacak becerilerin belirlenmesi, çocuk için öncelikli olan becerilerin belirlenmesi öğretim özelliklerinin belirlenmesi ve beceri öğretimine başlanması gibi aşamalardan oluşur. Beceri öğretim süreci, becerinin çocuğa fark ettirilmesi, analiz edilmesi, model olma, rol oynama, tekrar edilmesi, genelleştirilmesi çocuğun performansının değerlendirilmesi gibi aşamaları kapsar.
Amaç, çocuğa hızlı bir biçimde kalıcı bilgi ve beceriler kazandırmaktır. Çevresel koşulların, öğrenmede birinci derece olduğu kabul edilir. Doğrudan öğretim modeli bu ilkeye dayandığı için, işe çevresel değişiklikler yaparak başlar. Bu yönteme göre çevresel koşullar oluşturulduktan sonra çocuğun öğrenmemesi söz konusu olamaz. Gelişimsel etkenlerin öğrenmede pek fazla etkisinin olmadığını savunur.
Öğretimde beklenen tepkiler alındığında olumlu geri bildirim verilmesi esastır. Olumlu tepkiler alınmadıkça öğretim sonlandırılamaz ve bir üst basamağa geçilemez. Bilgi ve beceriler çocuğun öğrenebileceği küçük parçalara bölünür. Öğretimin başında eğitimcinin yardımı fazladır ve öğrencinin öğrenme düzeyine paralel olarak yardım giderek azaltılır.
Basamaklandırılmış Yöntem
Doğrudan Öğretim Modelinden uyarlanmış bir yöntemdir. Bu model “yap”, “göster”, “söyle”, ve “yaz” basamaklarından oluşur. Eğitimci model olur ve çocuğun kendisini gözlemesi sağlanır. Eğitimci bilgi ve beceriye ilişkin açıklamalarda bulunur. Daha sonra çocuk aynısını yapar, gösterir, söyler ve yazar.
Amaç, çocuğun yapmasını, göstermesini sözlü ve yazılı olarak ifade etmesini sağlamaktır. Yanlış tepki durumunda sunu tekrar yapılır. Sununun basamakları kolaydan karmaşığa olacak biçimde önceden saptanır.
Yap basamağı: Bu basamak eğitimci ile çocuk arasında bir yakınlaşma oluşturur ve çocuğun gruba katılımında ve grupla daha çabuk kaynaşmasında etkilidir. Gerçek nesnelere yer verilir ve çocukta gerçek nesnelerle yanıtını verir.
Göster basamağı: Bu basamakta işlem ve becerilerin öğretiminde resimli kartlar kullanılır. Eğitimci çocuğa görsel bir uyaran verir ve çocuğun doğru geri bildirimde bulunmasını bekler.
Söyle basamağı: İşlem ve becerilerin öğretiminde sözlü ifadeler kullanılır. Eğitimci çocuğa sembolik uyaranı sözlü olarak verir ve çocuğun doğru geri bildirimde bulunmasını bekler.
Yaz basamağı: Bu basamakta işlem ve becerilerin öğretiminde rakamlar kullanılır. Sembolik uyaranı yazılı olarak verir ve çocuğun doğru geri bildirimde bulunmasını bekler.
ÖLÇÜT BAĞIMLI TESTLER VE ÖĞRETİM PLANI
Kavramların sınıflanması
- Renk kavramları: Kırmızı, mavi, sarı, yeşil, vb.
- Şekil kavramları: Daire, kare, yıldız, üçgen vb.
- Zıtlık kavramları: Sıcak-soğuk, açık- kapalı, vb.
- Hareket kavramları: Yürümek, koşmak, kaldırmak vb.
- İsim kavramları: İnsan isimleri, hayvanlar, bitkiler vb.
Ön koşul Davranışlar
Kavram öğretimine başlamak için çocuğun bazı önkoşul becerileri kazanmış olması gerekir.
· Eylem bildiren yönergeleri yapabilmedir. Örneğin, “al, ver, göster, otur, tut” vb. bazı yönergeleri anlamlı ve yerine getirmelidir.
· Eşleştirme yapabilmelidir. Örneğin, çocuğa gösterilen nesnenin aynısını, üç farklı nesne arasında bulup göstermelidir.
Çocuk bu becerilere sahipse kavram öğretimine başlanır şayet bunları yapamıyorsa, öncelikle bu beceriler kazandırılır.
Ölçü Araçlarının Kullanılması
Ölçü araçları kullanılmadan önce çocuğun kavramla ilgili ön koşul davranışları kazanıp kazanmadığına bakılmalıdır. Eğer ön koşul davranışları kazanmamışsa öncelikle ön koşul davranışlar öğretilmelidir. Ölçü araçları hazırlanırken, öğretilmesi amaçlanan konu veya kavramın analizi yapılmalıdır. Yani kavramın ilişkili ve ilişkisiz özellikleri belirlenmelidir. Her bildirimle ilgili materyalin diğerinden farklılık göstermesine dikkat edilmelidir.
Ölçü aracı ile bire bir çalışılmalı ve ortamın da sessiz olması gerekmektedir. Kayıt çizelgesi eğitimcinin kolaylıkla ulaşabileceği bir yerde olmalı ve her bildirimden sonra gerekli sütun işaretlenmelidir.