Her anne gibi ben de küçük kızım Naomi tam zamanlı olarak okula başladığında korkuyordum. Ona okul üniformasını giydirirken bile kafamda hep aynı soru vardı: Devlet okulu onun için doğru yer miydi? Henüz kendi kendine giyinmeyi öğrenmemiş ve tuvalet eğitimi almamış bir şekilde okula gitti. Kızım otizmli ve selektif mutizm (seçici konuşmamazlık) hastalığı yaşıyor. Yuvada, bir yıl fazladan zaman geçirmiş olsa da hala sınıftaki en küçük çocuklardan birisi. Benim mavi gözlü güzel kızım aynı zamanda karmaşık ihtiyaçları olan bir oğlan çocuğunun ikizi. Oğlumda tümör, otizm, davranış zorlukları ve gelişim geriliği var. Ayrıca konuşmuyor.
Kızım, kilometrelerce uzakta bir özel okula giden ikiz kardeşi olmadan başarabilecek mi diye endişe ediyordum. Konuşamıyorken birileri onun kişisel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacak diye endişe ediyordum. Kaygıları, savunmasızlığı ve minyonluğu onu zorbalar için kolay bir hedef haline mi getirecekti? Yaşadığı stres öğrenme problemlerine mi sebep olacaktı?
Merak içindeydim. Endişe içindeydim.
Ama okula başladığı ilk hafta her şey değişti. Bir gün yardımcı öğretmeni, benim özel, kırılgan, sessiz kızımın bütün sınıfa, tek kelime bile etmeden harika bir ders verdiğini söyledi.
Olay şuydu: Kızımın sınıfındaki iki çocuk daha tıpkı onun gibi sessizdi, ama farklı bir sebeple. İngilizce bilmiyorlardı. Bir yardımcı öğretmen bu iki çocuğun ve kızımın yanına oturmuştu, böylece hepsine birden yardım edebilecekti. Ama öğretmenlerin hiçbiri Rusça bilmiyordu.
O gün, öğretmen ders anlatırken çocuklar yerde oturuyorlardı. Kızım da oturmuş ve dikkatle anlatılanları dinledikten sonra kendi yerine dönmüştü. Sınıftakilerden bir resim çizmeleri ve kağıdın üst kısmına isimlerini yazmaları istenmişti. Bütün istekli çocuklar kalemlerini eline alırken kızım Naomi sadece oturuyordu. Yardımcı öğretmenin, kendilerinden ne istendiğini anlayamayan diğer iki çocuğa yardım ederken ne kadar zorlandığını izliyordu.
Bir başka çocuk tam o anda yardımcı öğretmeni bölünce, Naomi yerinden kalkıp o iki çocuğun yanına gitmişti. Herkesin üzerinde kendi isminin yazdığı su termoslarını alıp yanlarına götürmüş, sessizce her bir çocuğu elinden tutup kendi isimlerini göstermiş ve sonra kağıtlarının üst tarafını işaret etmişti. Sonra eline bir pastel boya almış ve kağıtlarına bir şeyler çizer gibi yapmış ve diğer çocukların ne yaptığını göstermişti.
Yaptığı hareketleri anladıklarından emin olana kadar beklemişti. İki çocuk yavaşça isimlerini termosun üzerinden aynen yazmaya ve resim çizmeye başlamışlardı. Naomi onlara bakıp gülümsemişti. Ancak o zaman sırasına geri dönüp kendi adını yazmayı denemişti.
Yardımcı öğretmen gözyaşlarını tutamamış, öğretmen ise bakakalmıştı. Sınıftaki en olmayacak çocuk o gün herkese bir ders vermişti. İletişim bozukluğu olan bir kız çocuğu, nasıl iletişim kurulacağını öğretmişti herkese.
Kızım hala tek kelime bile Rusça bilmiyor. Ama karmaşık ihtiyaçları olan ve konuşmayan bir kardeşle yaşamak sanırım ona önemli bir şey öğretmişti: İnsanlara yardım etmek için kelimelere ihtiyacınız yok.
Hala endişeliyim. Ama kızımın iyi olacağını biliyorum artık. Ve onunla daha fazla gurur duyamazdım.
Kaynak: Eğitimpedia // the Mighty