Özel öğrenme güçlüğü, öğrenmeyle ilgili bir sorun olarak algılanmakta ve bu şekilde tanıtılmaktadır. Bununla birlikte özel öğrenme güçlüğü, gördüğümüz, duyduğumuz, tanımaya çalıştığımız şeylerin algılanmasıyla ya da işlenmesiyle ilgili bir sorun olarak yaşanmaktadır. Bazı araştırmacılar, öğrenme bozukluğu kavramını, zekâsı normal ya da normalin üzerinde olan fakat buna rağmen kendisinden beklenen akademik becerileri kazanamayan çocuklar için kullanırlar, bu bozukluğu “doğuştan kelime körlüğü” olarak tanımlamıştır.
Özel Öğrenme Güçlüklerinin Ortaya Çıkmasının Nedenleri:
Özel öğrenme güçlüklerinin ortaya çıkma sıklığı, %1-%30 arasında değişir. Özel öğrenme güçlüğüne neden olan faktörler kesin olarak bilinmemekle birlikte şimdiye kadar elde edilen bilgilere göre:
1) Bu problem, kalıtsaldır. Ailedeki diğer bireylerde de görülebilir.
2) Kalıtsal nörolojik hastalıklarla ilişkisinin olabileceği düşünülmektedir.
3) Yakın akraba evlilikleri bu sorunun ortaya çıkma ihtimalini arttırır.
4) Hamilelik ve doğum sırasında geçirilen hastalık ve travmalar çocukta özel öğrenme güçlüğünün ortaya çıkmasını tetikler.
5) Hamilelikte yanlış ve bilinçsiz ilaç alınması alkol kullanılması, kan uyuşmazlığı, zamanından önce veya erken doğum, oksijen yetmezliği veya doğum ağırlığının düşük olması da bu problemin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
6) Doğum sonrasında ve erken çocukluk dönemlerindeki kafa travmaları, besin yetersizliği, zehirli maddeler (kurşun zehirlenmesi) öğrenme güçlüğüne neden olabilir (Koçkar).
7) Çocuğun geçirdiği kazalar ve ateşli hastalıklar da öğrenme bozukluğuna neden olabilmektedir. Özel öğrenme güçlüğü erkeklerde daha sık görülür. Bunun da nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Olası nedenlerin genetik, kalıtsal etmenler ve beyindeki yapısal, işlevsel farklar olduğundan bahsedilmektedir (www.gata.edu.tr/dahilibilimler/cocukruh/ldtest.htm/ Demirkan). Erkekler, merkezî sinir sisteminde hasar meydana getiren dış etmenlere daha yatkın görülmektedir. Prematürelik, yeni doğan ölümü ve ölü doğum gibi doğmalık anormallikler, erkek çocuklarda daha sıktır. X’e bağlı kalıtsal etmenler, erkeklerde fazladır.
Çocukta Öğrenme Güçlüğü Bulunduğu Nasıl Tespit Edilir?
Özel öğrenme güçlüğü daha çok, çocuk okula başladığında ve akademik becerileri kazanmakta başarısız olduğunda ortaya çıkar. Bu çocukların okul başarısı yaşıtlarına ve zekâlarına oranla düşüktür. Başarı durumu değişkendir. Yani bazı derslerde başarı, normal veya normal üstü iken, bazı derslerde düşüktür. Bu çocukların çeşitli dil becerilerindeki özelliklerini genel olarak şu şekilde sıralamak mümkündür:
Okuma Becerisi:
- Okuma hızı ne niteliği açısından yaşıtlarından geridir.
- Harf-ses uyumu gelişmemiştir, bazı harflerin seslerini öğrenemez.
- Harfin şekliyle sesini birleştiremez.
- Kelimeleri hecelerken ya da harflerine ayırırken zorlanır.
- Sınıf düzeyinde bir parçayı okuduğunda anlamakta zorlanır. Yazma Becerisi:
- yaşıtlarına göre el yazısı okunaksız ve çirkindir.
- Sınıf düzeyine göre yazı yazması yavaştır.
- Tahtadaki yazıyı defterine çekerken ya da öğretmeninin okuduğunu yazarken zorlanır.
- Yazarken bazı harfleri, sayıları ve kelimeleri ters yazar, karıştırır.
- Yazarken bazı harfleri, heceleri atlar ya da harf ve hece ekler.
- Yazarken ya kelimeler arasında hiç boşluk bırakmaz ya da bir kelimeyi iki üç parçaya bölerek yazar.
- Sınıf düzeyine göre yapmaması gereken imlâ ve noktalama hataları yapar. Sözel İfade Becerisi:
- Duygu ve düşüncelerini sözel olarak ifade etmekte zorlanır.
- Sınıfta sözel katılımı azdır.
- Bazı harflerin seslerini doğru olarak telâffuz edemez.
- Soyut kavramları anlamakta güçlük çeker. TÜBAR-XIII-/2003-Bahar/Arş. Gör. Duygu UÇGUN 206
- Serbest konuşurken düzgün cümleler kuramaz, heyecanlanır, takılır, şaşırır. Motor Beceriler:
- Yazısı genellikle okunaksızdır.
- Harflere şeklini vermekte, harfi kapatmakta güçlük çeker.
- Kalemi uygun biçimde kavramakta güçlük çeker.
- Yaşıtlarına oranla çizgileri ve çizimleri kötü ve dalgalıdır. Sıraya Koyma Becerisi:
- Dinlediği veya okuduğu bir öyküyü anlatması istendiğinde öykünün başını ve sonunu karıştırır.
- Günlerin, ayların ve mevsimlerin sırasını karıştırır.
- Alfabenin harflerinin sırasını karıştırır, sayı saymakta zorlanır.
Broca, 1865’te solaklarda konuşma merkezinin beynin sağ lobunda olduğunu söylemiştir. Fakat bu günkü araştırmalar, özellikle ebeveynlerden birinin de solak olduğu durumlarda, konuşma merkezinin her iki lobda da olabileceğini göstermektedir (Hecaen, 1973: 11).
Afazinin Genel Belirtileri
Tanrıdağ’a (1995: 45-47) göre;
1) Her afazide tutuk ya da akıcı bir konuşma bozukluğu vardır
2) Her afazide mutlaka bir isimlendirme bozukluğu olur.
3) Her afazide yazı yazma bozukluğu vardır.
4) Her afazide okuyarak anlama bozukluğu vardır.
5) Afazilerin çoğunda duyarak anlama bozukluğu vardır.
6) Afazilerin çoğunda tekrarlama bozukluğu vardır.
Eğer afazi şiddetliyse bu rahatsızlığı fark etmek kolaydır. Fakat güçlü olmayan afazilerin fark edilmesi oldukça güçtür. Bu da ileri yaşlarda depresif davranış bozukluklarına sebep olmaktadır. Bu durumda yine en önemli görev öğretmene düşmektedir. Öğretmenin, öğrencisinin durumunu ailesine iletmesi gerekmektedir. Bazı durumlarda afazi rahatsızlığı olmadığı halde psikologlar tarafından kişiye afazi teşhisi konulabilmektedir. Bu noktada da Türkçe bilgisine ihtiyaç vardır. Böyle bir durumda çocuğun iki dilli olabileceği ihtimalini de göz önünde bulundurmak gerekir. Eğer çocuk iki dilliyse ve ana dilinin kuralarını tam olarak bilmiyorsa üzerine ikinci dili öğrenmeye kalktığında, beyin eski TÜBAR-XIII-/2003-Bahar/Türkçe Öğretimi Açısından Özel Öğrenme… 213 bilgileri yeni dile transfer edemez. İşte bu kilitlenme, afazik bir durum olarak algılanabilir.
Mehmet Per
Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni