Anne babaların çocuklarına karşı tavırlarında tutarsızlık sergilemeleri, çocukların gelişimlerini olumsuz yönde etkiler.
Tutarsızlık iki türlü görülebilir:
• Anne baba bir gün “tamam” dedikleri bir şeye başka bir gün “hayır” diyebilir, kimi zaman normal karşıladıkları bir davranışa başka zaman cezayla karşılık verebilirler
• Annenin tepkileri ile babanınkiler arasında tutarsızlık olabilir. Yani annenin “ak” dediğine baba “kara” diyebilir, birinin izin verdiğine öbürü yasak koyabilir.
Anne babanın birbirlerini çocuğun önünde eleştirmeleri, küçük düşürmeleri, biri çocuğu azarlarken diğerinin hemen müdahale ederek çocuğu korumaya çalışması çocuğa zarar verici davranışlar arasındadır. Böyle bir durum çocuğun neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edememesine, şımarıklık, kural tanımazlık, söz dinlememe, anne babaya saygı duymama gibi sorunların oluşmasına yol açar. Ayrıca anne babanın kız ve erkek çocuklarına sevgi ve anlayış gösterirken farklı davranmaları da çocukları tarafından tutarsızlık olarak algılanır. Diyelim ki anne çocuğa karşı sesini yükseltti. Babası ise bunun haksızlık olduğunu ve çocuğun bir suçu olmadığını düşünüyor. Eşinin yaptığı haksızlıktan dolayı çocuğun zarar göreceğinden endişe ediyor. Böyle bir durumda önünde iki seçenek vardır: Ya hemen müdahale edip çocuğun gözü önünde eşini haksız duruma düşürür ya da sesini çıkarmadan veya eşini sakinleştirici müdahalelerle yetinip yaptığı haksızlığı eşiyle çocuğun olmadığı bir ortamda konuşur.
İlk seçenek çocuğa daha fazla zarar veren, anne babanın arasındaki tutarsızlığı yansıtan bir durumdur. En doğrusu eşinin öfkesini dindirmeye yönelik müdahalelerde bulunup daha sakin bir anda ve çocuğun yanında değilken yaptığı haksızlığı göstermesi ve bu durumu çocuğuyla arasında konuşarak çözmesi, gerekirse özür dilemesi yönünde onu teşvik etmesidir. Çocuğunuzu dinleyin!
• Çocuğunuzla her gün sohbet etmek için mutlaka zaman ayırın.
• Size anlatmak istediği bir şeyler olduğunda ertelemeyin, onu can kulağıyla dinleyin.
• Onu dinlerken başka işlerle meşgul olmayın.
• Konuşurken gözlerinin içine bakın, yumuşak ve anlayışlı bir tavır takının.
• Konuşurken söylemeye çekindiği, sakladığı duyguları olup olmadığını anlamaya çalışın.
• Beden dili mesajlarına dikkat edin.
• Aktif bir dinleyici olun.
• Konudan konuya atlamayın, sözünü kesmeyin, konuyu değiştirmeyin.
• Daha çok onun konuşmasına gayret edin, siz iyi bir dinleyici olmaya çalışın.
• Çocuğunuzun anlattıklarına saygı gösterin, onu eleştirmeyin, onunla alay etmeyin. İletişim engellerinden uzak durun.
• Çocuğunuzun duygu ve düşüncelerini özgürce ve korkmadan ifade etmesini sağlayın.
• Sorduğu sorulara açık ve net cevaplar verin.
• Cevaplarınızın onun yaşına uygun olmasına dikkat edin ama asla yalan veya yanlış bilgiler vermeyin.
• Bilmediğiniz bir konuda dürüstçe bilmediğinizi söylemekten çekinmeyin. Ama bu konuda bilgi toplayabileceğinizi belirtin, hatta bunu beraber yapın.
Bütün bunlara dikkat etmeniz, çocuğunuzun kendisinin ve fikirlerinin önemli olduğunu hissetmesini ve ona kıymet verdiğinizi anlamasını sağlayacaktır. Böylece aranızda sağlam bir dostluk kurulacak ve ergenlik çağında ihtiyaç duyacağınız arkadaşlık ilişkisinin de temelleri atılacaktır. Tek ebeveynlik Bazı durumlarda ebeveynlerden birisi, uzakta yaşamak, hapiste olmak, ortadan kaybolmuş olmak, hayatta olmamak gibi birtakım nedenlerle çocuğa destek veremeyebilir. Böyle bir durumda aile üyelerinden birisinin, çocuğun anne veya babasının eksikliğini telafi etmek üzere devreye girmesi faydalı olacaktır. Örneğin babanın ortada olmadığı bir durumda, dedesi veya dayısı, babanın çeşitli görevlerini üstlenerek evdeki çocuğa destek verebilir. Özellikle cinsel gelişimi açısından kendi cinsinden özdeşim kurabileceği bir kişinin varlığı, çocuğa ihtiyaç duyduğu modeli sunabilir.
Serpil KIVANÇ
Yararlanılan kaynaklar: Kıbrıs Gazetesi (Nihal Salman)