Ebeveyn olmak hiç kolay değildir. Hatta ebeveyn olmak dünyadaki en karmaşık, en zor ve en fazla sorumluluk isteyen işlerinden biridir. Çocuk ile birlikte geçirilen güzel zamanlar, oyunlar, kucaklaşmalar, gurur duyduğunuz anlar olduğu kadar çocuğunuzun yaramazlıkları karşısında kontrolünüzü kaybettiğiniz anlar da olmuştur.
Her çocuk birbirinden farklıdır, uzmanlar tarafından verilen öneriler her çocuk için değişiklik gösterir. Yaramaz çocuk söz dinlemez, dinler gibi gözükse de bildiğini yapar, öfke nöbetleri yaşayabilir, tutturmaları vardır, tehlikelere karşı gözü karadır, yüksek sesle bağırır, başına gelen olaylardan ders çıkarmaz ve çoğu zaman hareketlidir. Burada çocuğun hareketli olması hiperaktivite ile karıştırılmamalı. Her hiperaktif çocuk yaramazdır ya da tam tersi her yaramaz çocuk da hiperaktiftir diyemeyiz. Çocuğunuzda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun olması için belirtilerinin uzun süre devam etmesi ve en az 6 ay sürmesi gerekmektedir. Her ne kadar belirtiler çocuğunuza uysa da tanı 6 yaşından önce konulamaz.
Yaramaz çocuk parkta ya da okulda çocuklarla kavga eder, başını derde sokar. Markette ya da oyuncakçıda kendini yerlere atıp avazı çıktığı kadar bağırıp, ağlar. Gözünüzün içine bakarak içi su dolu bardağı yere döker, en sevdiğiniz eşyanızı yere atarak kırar. Bir türlü yatmaz sürekli erteler ya da yanında yatmanızı ister… Çocuk tüm bunları yaparken siz de sakinliğinizi korumaya çalışarak ya dişlerinizi sıkarsınız ya da içinizden ona kadar sayarsınız. Peki yaramaz çocuk ile nasıl başedebiliriz?
Her çocuk zaman zaman yaramazlık yapar. Bunu yaptığında sizin verdiğiniz tepkilere göre neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenir. Ebeveyn olarak yapılması gereken çocuğa doğruyu ve yanlışı göstermektir. Çocuğun istenmeyen davranışları ile başetmenin ilk yolu da çocuğa hangi davranışlarının kabul edilebilir hangilerinin kabul edilemez olduğunu anlatmaktan geçer. Bazen çocuğun yaramazlıkları mutsuzluk ya da kaygı belirtileri olabilir; onun için ev ortamı, okulu ve arkadaş ilişkileri gözden geçirilmeli. Bazen aileye yeni katılan bir kardeşin gelmesi ile birlikte kıskançlık sebebiyle çocuk dikkat çekmek için de yaramazlık yapabilir.
Çocukları ile birlikte oyun oynayan, onlara zaman ayırarak çocuklarının özel olduklarını hissettiren ebeveynler bu davranışlar ile kısa zamanda başedebilirler. Çocuğun olumlu davranışları ödüllendirilmeli, olumsuz davranışları ise görmezden gelinmelidir. Çocuğun davranışına odaklanmaktan çok, davranışlara karşı verilen tepkilerin tutarlı olmasına dikkat edilmelidir. Bazen davranışların stres belirtileri olabileceği de unutulmamalıdır.
• Sakinliğinizi koruyun. Çocuğunuz ne zaman istenmeyen bir davranış sergilerse ona bağırmayın ve sakinliğinizi koruyun. Böylece çocuğunuza beklenmeyen bir durumla karşılaştığınızda nasıl sakin kalınması gerektiğini görsün, ona model olun.
• Tutarlı davranın. Her istenmeyen davranış karşısında tutarlı ve kararlı davranın.
• Kaliteli zaman geçirin. Günün sonunda geçirilecek 5 dakika bile çocuk için tam bir özel paylaşım anıdır, çocuk kendini özel hisseder.
• Sınır koyun. Çocuğun hayatında özgürlüklerin yanı sıra kendini güven içerisinde hissedebileceği sınırlar koyun. Sınırsızlıklar içinde çocuk yolunu bulamaz, onun için her yaptığı davranışın nereye kadar sınırları var çocuk bilmeli. Aksi takdirde sosyal yaşamda zorlanacaktır.
• Sorumluluk verin. Günlük basit işleri yapması için yardım isteyin böylece kendini işe yarar hissettiği zaman daha mutlu olacaktır.
• Özgüvenini geliştirin. Sizin belirlediğiniz 2 sebzeden hangisini yemek istediğini ya da 2 kazaktan hangisini giyeceğini çocuğun seçmesine izin verin.
• Ne istediğinizi açıkça belirtin. Çocuğun kafasında neyin iyi ,neyin kötü davranış olduğu ile ilgili soru işaretleri kalmamalı, bu kuralları ona açıkça söyleyin.
• Olumsuz davranışı görmezden gelin olumluyu pekiştirin. Çocuklar eleştirilmekten çok övülmeyi ve cesaretlendirilmeyi beklerler.
Ebeveyn olmak hiç kolay değildir. Hatta ebeveyn olmak dünyadaki en karmaşık, en zor ve en fazla sorumluluk isteyen işlerinden biridir. Çocuk ile birlikte geçirilen güzel zamanlar, oyunlar, kucaklaşmalar, gurur duyduğunuz anlar olduğu kadar çocuğunuzun yaramazlıkları karşısında kontrolünüzü kaybettiğiniz anlar da olmuştur.
Her çocuk birbirinden farklıdır, uzmanlar tarafından verilen öneriler her çocuk için değişiklik gösterir. Yaramaz çocuk söz dinlemez, dinler gibi gözükse de bildiğini yapar, öfke nöbetleri yaşayabilir, tutturmaları vardır, tehlikelere karşı gözü karadır, yüksek sesle bağırır, başına gelen olaylardan ders çıkarmaz ve çoğu zaman hareketlidir. Burada çocuğun hareketli olması hiperaktivite ile karıştırılmamalı. Her hiperaktif çocuk yaramazdır ya da tam tersi her yaramaz çocuk da hiperaktiftir diyemeyiz. Çocuğunuzda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun olması için belirtilerinin uzun süre devam etmesi ve en az 6 ay sürmesi gerekmektedir. Her ne kadar belirtiler çocuğunuza uysa da tanı 6 yaşından önce konulamaz.
Yaramaz çocuk parkta ya da okulda çocuklarla kavga eder, başını derde sokar. Markette ya da oyuncakçıda kendini yerlere atıp avazı çıktığı kadar bağırıp, ağlar. Gözünüzün içine bakarak içi su dolu bardağı yere döker, en sevdiğiniz eşyanızı yere atarak kırar. Bir türlü yatmaz sürekli erteler ya da yanında yatmanızı ister… Çocuk tüm bunları yaparken siz de sakinliğinizi korumaya çalışarak ya dişlerinizi sıkarsınız ya da içinizden ona kadar sayarsınız.
Peki yaramaz çocuk ile nasıl başedebiliriz?
Her çocuk zaman zaman yaramazlık yapar. Bunu yaptığında sizin verdiğiniz tepkilere göre neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenir. Ebeveyn olarak yapılması gereken çocuğa doğruyu ve yanlışı göstermektir. Çocuğun istenmeyen davranışları ile başetmenin ilk yolu da çocuğa hangi davranışlarının kabul edilebilir hangilerinin kabul edilemez olduğunu anlatmaktan geçer. Bazen çocuğun yaramazlıkları mutsuzluk ya da kaygı belirtileri olabilir; onun için ev ortamı, okulu ve arkadaş ilişkileri gözden geçirilmeli. Bazen aileye yeni katılan bir kardeşin gelmesi ile birlikte kıskançlık sebebiyle çocuk dikkat çekmek için de yaramazlık yapabilir.
Çocukları ile birlikte oyun oynayan, onlara zaman ayırarak çocuklarının özel olduklarını hissettiren ebeveynler bu davranışlar ile kısa zamanda başedebilirler. Çocuğun olumlu davranışları ödüllendirilmeli, olumsuz davranışları ise görmezden gelinmelidir. Çocuğun davranışına odaklanmaktan çok, davranışlara karşı verilen tepkilerin tutarlı olmasına dikkat edilmelidir.
Bazen davranışların stres belirtileri olabileceği de unutulmamalıdır.
• Sakinliğinizi koruyun. Çocuğunuz ne zaman istenmeyen bir davranış sergilerse ona bağırmayın ve sakinliğinizi koruyun. Böylece çocuğunuza beklenmeyen bir durumla karşılaştığınızda nasıl sakin kalınması gerektiğini görsün, ona model olun.
• Tutarlı davranın. Her istenmeyen davranış karşısında tutarlı ve kararlı davranın.
• Kaliteli zaman geçirin. Günün sonunda geçirilecek 5 dakika bile çocuk için tam bir özel paylaşım anıdır, çocuk kendini özel hisseder.
• Sınır koyun. Çocuğun hayatında özgürlüklerin yanı sıra kendini güven içerisinde hissedebileceği sınırlar koyun. Sınırsızlıklar içinde çocuk yolunu bulamaz, onun için her yaptığı davranışın nereye kadar sınırları var çocuk bilmeli. Aksi takdirde sosyal yaşamda zorlanacaktır.
• Sorumluluk verin. Günlük basit işleri yapması için yardım isteyin böylece kendini işe yarar hissettiği zaman daha mutlu olacaktır.
• Özgüvenini geliştirin. Sizin belirlediğiniz 2 sebzeden hangisini yemek istediğini ya da 2 kazaktan hangisini giyeceğini çocuğun seçmesine izin verin.
• Ne istediğinizi açıkça belirtin. Çocuğun kafasında neyin iyi ,neyin kötü davranış olduğu ile ilgili soru işaretleri kalmamalı, bu kuralları ona açıkça söyleyin.
• Olumsuz davranışı görmezden gelin olumluyu pekiştirin. Çocuklar eleştirilmekten çok övülmeyi ve cesaretlendirilmeyi beklerler.