Salı, 05 Haziran 2018 / Published in Makaleler
Ebeveyn olmak hiç kolay değildir. Hatta ebeveyn olmak dünyadaki en karmaşık, en zor ve en fazla sorumluluk isteyen işlerinden biridir. Çocuk ile birlikte geçirilen güzel zamanlar, oyunlar, kucaklaşmalar, gurur duyduğunuz anlar olduğu kadar çocuğunuzun yaramazlıkları karşısında kontrolünüzü kaybettiğiniz anlar da olmuştur. Her çocuk birbirinden farklıdır, uzmanlar tarafından verilen öneriler her çocuk için değişiklik gösterir. Yaramaz
Salı, 05 Haziran 2018 / Published in Makaleler
Sayıları ve renkleri çocuklarımıza bilinçli olarak öğretmeyiz. Günlük yaşamda çocuklar oyun oynarken ya da sosyal etkileşimler içinde doğal yollarla öğrenirler. Biz yetişkinler gibi çocuğun da öğrenmesi için öncelikle motivasyona ihtiyacı vardır yani öğrenilecek kavramların çocuk için anlamlı olması gerekmektedir. Ayrıca öğretilen kavramların çocuğun yaş düzeyine uygun olması da önemli bir etmendir. Çocuklara renkleri ve sayıları
Salı, 05 Haziran 2018 / Published in Makaleler
Çocuğunuz büyüyor ve siz onun tuvalet eğitimi alması gerektiğini düşünüyorsunuz. Artık kuru kalması ve sizden bağımsız davranabilmesi için bu adımı atlatmak istiyorsunuz. Peki çocuğunuz tuvalet eğitimine hazır mı? Tuvalet eğitiminin verileceği kesin bir yaş dönemi yoktur. Her çocuğun gelişim dönemi farklılık gösterir. Çocuğun fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak tuvalet eğitimine hazır olması gerekir. Çocuğun tuvaletini
Cuma, 04 Mayıs 2018 / Published in Makaleler
Çocuklar doğaları gereği soru sormaya, etraflarını keşfetmeye ve araştırma yapmaya küçük yaşlarda başlarlar. Çocuğun öğrenmek için en büyük motivasyonu merakıdır. Meraklı çocuk gün boyunca etrafında olan olayları anlamaya, gözlemlemeye çalışır ve anlayamadıklarını da sorarak öğrenir. Çocuğun gözlemleri, araştırmaları çevresi tarafından bilgiyle desteklenirse çocuğun bilime olan ilgisi artar. Çocuklarınızın gözlemlerini bilginizle ve deneyimlerinizle desteklerken muhakkak “yaşayarak öğrenmesine”
Cuma, 04 Mayıs 2018 / Published in Makaleler
Gerek danışanlarımdan gerekse sizlerden son dönemlerde oyun grupları ile ilgili sıkça sorular gelmektedir. Ben de son yazımı hazırlarken oyun gruplarına ve çocuk için önemine değinmek istedim. Aileler haklı olarak henüz anaokulu yaşına gelmemiş çocuklarına farklı neler yapabileceklerini araştırırken bir yandan da artık evde çocuklarına yetememekten ve çocuklarının zamanını en iyi şekilde değerlendirmenin telaşındalar. Okula başlama
Cuma, 04 Mayıs 2018 / Published in Makaleler
Son dönemde bazı çizgi filmlerin anneler tarafından eleştirilmesi yeniden çizgi filmlerin çocukların gelişimlerine uygun olup olmadıkları konusunu gündeme getirmiştir. Söz konusu çizgi filmleri izleyen çocukların yaş grubu dikkate alındığında henüz doğru ve yanlışı ayırt edemeyecek bir dönemde oldukları söylenebilir. Bunun için tüm çizgi filmlerin ciddi bir pedagojik kuruldan geçmesi gerekmektedir. İçerik olarak şarkıların ve kavramların
Cuma, 04 Mayıs 2018 / Published in Makaleler
Elif Melek, kuruma geldiğinde hiperaktivite ve yaygın gelişimsel bozukluk tanısı konulmuştu. Yerinde hiç oturamayan, dikkati çok zayıf, 3-5 saniye bile odaklanamayan ve iletişim problemi olan bir çocuktu. Konuşma anlamında çok sıkıntıları vardı. Tek kelimeler kullanarak, sürekli tekrar ederek ve sadece kendi istekleri doğrultusunda konuşuyordu. Karşılıklı iletişim kuramıyordu.  Biz öncelikle özel eğitim öğretmenimizden yoğun olarak bireysel
Cuma, 04 Mayıs 2018 / Published in Makaleler
Bireysel eğitimin yanı sıra, grup eğitimi özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde sunulan eğitimin önemli bir parçasıdır. Çocuklar ilk senelerini devamlı aile ortamında geçirir; onların duygusal-sosyal gelişimlerini belirleyen en önemli etken en başta annesi ve diğer aile fertleriyle geçirdiği zamandır. Zaman geçtikçe çocukların önceliklerinde arkadaş çevresine ve sosyal çevreye doğru yönelme gözlemlenir. Çocuklar yaşıtlarıyla olan bir
Perşembe, 01 Ocak 1970 / Published in Makaleler
Kimi vakit kendi istek ve gereksinimlerimizi lisana getirmeden karşımızdaki bireylerin bunların bizim hakkımız olduğunu bilmelerini ve bunları bize karşı yerine getirmelerini bekliyor ve istiyoruz. Ya da diğerlerinin isteklerini benimsiyor ve kendi yapacaklarımızdan vazgeçiyor ve gereksinimlerimizi ihmal ediyoruz. Lakin kendi muhtaçlık ve isteklerimizi lisana getirme noktasına gelmeden daha kendimiz bunları elde etmeye hakkımız olduğuna inanmama noktasındayız.
Perşembe, 01 Ocak 1970 / Published in Makaleler
Travma Avusturyalı bir psikanalist olan Otto Rank, teorisinde doğumu insanın yaşadığı birinci travma olarak değerlendiriyordu. İnsanın hayat macerasının daha birinci saniyelerinde bile deneyimlediği, ileriki yaşlarında da maruz kalması mümkün olan ve şahısta birtakım kalıcı izler bırakabilecek potansiyelde olan ‘‘travma’’ olarak isimlendirdiğimiz yaşantıları bu yazımızda biraz daha yakından inceleyelim. DSM-5’te travma, gerçek bir mevt yahut vefat