İşitme kaybı, doğuştan veya sonradan olan problemler nedeniyle işitme duyarlılığında meydana gelen azalmadır. İşitme engeli ise işitme duyarlılığındaki azalmanın bireyde ortaya çıkardığı yetersizlikledir. Birey, doğumdan başlayarak pek çok bilgiyi, işitmesini kullanarak öğrenir. Böylece işitme duyusu ile sürekli olarak çevresindeki diğer bireylerin konuşmalarını duymakta, bu sesler ile o anda oluşan olaylar arasında bağlantı kurmakta ve bu
Tuvalet eğitimi çocuğun gelişim basamakları arasında en önemlileri arasında yer alır. Erken çocukluk döneminde çocuklar kendi fiziksel yeteneklerini keşfetmekte ve geliştirmekte, ilişki dinamiklerini anlamakta ve bunları yanıtlamakta ve dış baskılarla karşılaşmakta ve bunlara tepki vermektedir. Bu basamaklardan geçerken bir yandan da çocuğun benlik saygısı gelişmektedir. Bu dönemde anne/ baba ve çocuğun güç savaşları aradaki ilişkiyi
Pecs Yöntemi, özellikle otizmli çocukların eğitiminde kullanılan alternatif iletişim becerileri yöntemlerinden biridir. Bu yöntem, konuşamayan ya da konuşmayı işlevsel olarak kullanamayan birçok otizmli öğrencide kullanılabilir. Öğrenciye istediği bir nesneyi ya da etkinliği elde etmek için, o nesnenin ya da etkinliğin resmini karşısındakine vermesi öğretilerek başlanır. PECS’de amaç; konuşamayan ya da kısıtlı kelimesi olan çocukların iletişimi
Otizm, tek bir semptomu taşıyan bir tanı grubu değildir. Kendi içinde çeşitlerine ayrılan ve çeşitleriyle yakından ilişkili bozukluklardan oluşan bir spektrum durumudur. Otizm tanısı almış iki çocuğun davranışlarını ve yeteneklerini gözlemlediğimizde aynı semptomları göstermeyip farklı görünebilirler. Aynı zamanda otizm, otizmli bireylerin hafif, orta veya ağır semptomlara sahip olabileceği anlamına gelen bir spektrum bozukluğudur. İlk önce
Cevabı için sayfalarca yazılabilir. Sevgi nedir? Sevgi emek olabilir şüphesiz. Emek ile inşa edilen bir duygudan daha fazlası olarak karşımıza çıkacaktır. Asıl husus emeğin yöneldiği yer olan şeydir. Emek iyiliğe yönelir ve dünya güzelleşir. Özel gereksinimli çocuklar akranlarına nazaran daha çok emek isteyen bireylerdir. Onların dünyasını güzelleştirmek emek ile başlayan kilit bir noktaya götürür bizleri.
Skolyoza Bilimsel Egzersiz Yaklaşımı (Scientific Exercise Approach To Scoliosis-SEAS) SEAS yaklaşımı 1960’ların başlarında Antonio Negrini ve Nevia Verzini tarafından Vigevano’da (İtalya) geliştirilmiştir. “Herhangi bir dış yardım olmadan gerçekleştirilen ve fonksiyonel egzersizlere dahil edilen skolyoza özgü, aktif kendi kendini düzeltme tekniği” olarak tanımlanmıştır. SEAS yaklaşımı, hastanın deformite konusundaki farkındalığını artırma, otomatik düzeltmenin vurgulanması, denge reaksiyonlarının olduğu
Özel gereksinimli bireyler, eğitim ve öğretim hayatları boyunca her çocuğun/bireyin ihtiyaç duyduğu gibi iş birliği ve düzenli, sistemli bir şekilde ilerleyip eğitim görmelidirler. İş birliğinin önemi, özel gereksinimli bireyler için büyüktür. Bu çerçevede sistemi ve düzeni tamamlayan en önemli etken ailedir. Aile özel gereksinimli bireyin eğitim hayatı boyunca özel eğitim öğretmeni ile birlikte ilerlemelidir. Peki,
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde çalışan psikologların asıl görevleri aile eğitimi vermek ve aile danışmanlığı yapmaktır. Ailelere ve kurum içi personele psikolojik destek sağlamak, kurum personeli için hizmet içi eğitim planlamak ve öğrencilerin eğitim gördükleri okul, özellikle de okuldaki rehber öğretmen ile iş birliği içinde olmak, aile seminerleri düzenlemektir. Öğrencilerin raporlarında bulunan günlük ya da toplumsal yaşam becerisi modülü
Oyun, çocuğun hayatındaki en önemli uğraşıdır. Çocuğun eğitiminde ve kişiliğinin gelişiminde önemli bir yeri vardır. Çocuk yaşam içinde gerekli olan davranış, bilgi ve becerileri oyun oynarken farkında olmadan öğrenir. Konuşmayı, yardımlaşmayı, insanlarla iletişim kurmayı, çeşitli alışkanlık ve deneyimleri oyun içinde kazanır. Çocuk, oynadıkça duyguları keskinleşir, yetenekleri gelişir, becerisi artar. Çünkü oyun, çocuğun en doğal öğrenme
Geçirdikleri rahatsızlık nedeniyle vücutlarının bir bölümünü kullanamayan hastalar, hidroterapi sayesinde eskisi gibi hareket edebiliyor. Suyun kaldırma kuvveti ile eklemlere binen yük azalırken suyun direnci her açıda kas kuvvetini arttırarak rehabilitasyon sürecine katkı sağlar. Tedavide hareket kabiliyetini kaybeden hastalarımızın yeniden sağlığına kavuşması sağlanıyor. Havuzda gerçekleştirilen terapide suyun kaldırma kuvveti etkisiyle kişinin kendini gerçek ağırlığından çok daha