İnsan beyninin potansiyel bilişsel stratejiyi yönlendirmede inanılmaz bir kapasitesi vardır: Seçici dikkat. Bir şeye bilinçli bir şekilde dikkat verdiğimizde ya da odaklandığımızda, prefrontal (alın) korteksini devreye sokarız. Bilinçli bir şekilde odaklanma yetisi sayesinde, iki çeşit dikkat dağıtıcı şeyi daha rahat göz ardı edebiliriz: Duyu organlarıyla edinilen algılar Duygusal cevaplarımız Daniel Goleman’ın Odak kitabına göre, duyu
Eğitimle ilgili duyduğumuz mitler ve yalanlar, hem eğitimci olarak bizlere hem de eğitim kurumlarına zarar veriyor. Gene Glass’ın yeni kitabı olan Amerika’nın Devlet Okullarını Tehdit Eden 50 Efsanelerin ve Yalanların konusu: Eğitimde Gerçek Kriz, bütünüyle okunmayı haketse de, kitapta yer alan, yönetici ve ebeveyn ile alakalı olduğunu düşündüğüm efsanelerin sekizine bu yazıda odaklanmak istiyorum. Mit
Ben bir bilim insanı değilim ancak bir anneyim ve pek akıllı olmasam da, otizmin ne olduğunu iyi biliyorum. Obsesif olmayı ve okulda yardıma ihtiyaç duyan bir insanın halini iyi biliyorum çünkü buna her gün tanık oluyorum. Geçen hafta internette gezinirken sünnet edilme ve otizm arasında bağ olduğuna ilişkin bir iddiaya denk geldim. Kendimi tutamayıp buna
ABD’de yükselen trendlerden biri ailelerin öğrencilerin eğitimine aktif bir şekilde dahil olması: öğretmenlerle görüşmek, okulda gönüllü olmak, ödevlere yardımcı olmak ve bir ebeveynin yapabileceği diğer onlarca şey. Bunlar, ABD’de toplum içerisinde bir zorunluluk haline gelirken kültürün bir parçası oldu. Ancak, yapılan son araştırmalara göre, öğrencilerin ödevlerine müdahil olmanın o kadar da yararlı olmadığı ortaya kondu.
Dinlemek ve gözlemlemek, edilgen eylemlerdir. Annelerin dediği gibi bir kulaktan girip ötekinden çıkarlar. Ya da çok ciddi faydalı öğrenme aktiviteleri olabilir. İkisi arasındaki fark, dinleyenin niyetinde açığa çıkıyor: Dinlediğiniz meseleyi neden dinliyorsunuz ve bunun ne kadar farkındasınız? İkinci bir dili nasıl öğrendiğimize dair yapılan bir araştırma, etkili bir şekilde dinlemenin kelimelerin basitçe kulağımıza girip onları
Victor Widell’in internet sayfasını ziyaret ederseniz, bilgisayarınızda bir sorun olduğunu düşünmeniz muhtemel. Ama yanılıyorsunuz. Sitedeki harfler etrafta dolanıp yer değiştirirken, onları zihninizde yavaşlatabilir ve odaklanabilirsiniz ancak bu parkta yürümek kadar basit değil. Widell, bu siteyi bilinçli bir şekilde tasarladı. Siteye baktığınızda, disleksik olan birinin her gün neyle karşılaştığını görüyorsunuz. “Disleksik bir arkadaşım nasıl okuduğunu tarif
Bu pazar, otistik çocuğumuz Dolby Tiyatrosu’nda kırmızı halıda Akademi Ödülleri’ne yürümek için Los Angeles’ta olacak. Üzerinde smokiniyle Hollywood yıldızları ve ünlüleriyle sohbet edecek, onların arasına karışacak… Belki de çoğumuzun arzuladığı bir toplumsal tabakaya ulaşacak. Ve tüm bunlar nörolojik farklılıkları sayesinde (yüzünden değil) olacak. Oğlumun hikayesini ilk kez, 2014 yılında yazdığım “Life, Animated” isimli kitabımda anlatmıştım
Öğrencilere dikkat eksikliği / hiperaktivite bozukluğu (DEHB) teşhisi konulduğunda, bir zamanlar gözardı edilen yaklaşımlar, şimdi odaklanmalarına ve öğrenmelerine yardımcı olmak için geçerli bir seçenek olarak kabul edilmeye başladı. İlaç kullanımı en bilindik çözüm gibi görünse de okul yöneticileri, öğrenmeyi kolaylaştırmak adına başka yöntemler deniyor; egzersiz topları, duyulara hitap eden araçlar ve egzersiz molalarıyla DEHB teşhisi
Gazeteciler genellikle skandallardan yolsuzluklara, doğal afetlerden sosyal problemlere kadar yanlış giden şeyler hakkında haber yapmayı görev biliyor. Medya, yolunda giden işleri haber yapmayı ihmal ettiği için resmin tamamının gösterilmesinde de başarısız oluyor. Oysa bilimsel buluşlardan suç oranlarını azaltmaya yönelik başarılı girişim ve analizlere, dünyamızın karşı karşıya olduğu en büyük zorluklara çözüm üreten insanlar var. Gelin
En erken okul deneyimlerinde şaşkına dönen, hayal kırıklığına uğrayan ve hatta tamamen yıkılan küçük çocuklarla ilgili hikayeler duyduğumda, keşke herkes çocuk gelişiminden anlasaydı diyorum. Acaba herkes çocuk gelişiminden anlasaydı, çocukların hayatı nasıl olurdu? Eğitimde nasıl değişiklikler meydana gelirdi? Yaşamlarının bu benzersiz dönemi, çevrelerindeki yetişkinler tarafından tam olarak anlaşılsaydı, çocukların yaşamları ne kadar sağlıklı olurdu? Öğretmenlerin